(¯`·._.·YASEMİN ERGENE·._.·´¯)

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:05 am

Haftasonu Dergisi 14.02.2007

Dergiyi taratan Ezghie'ye teşekkürler

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:06 am

Seventeen Mart Sayısı

https://2img.net/r/ihimizer/img410/4338/tara1px5.jpg

**11.03.2007 Bugün Gazetesi**

11.03.2007 Bugün Gazetesi

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:06 am

HÜLYA 2007 NİSAN

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:07 am

Kerem Cem Bebeksi, Kutsi Erkeksi

"Kutsi daha erkek Keremcem'den. Keremcem daha bir çıtkırıldım. Keremcem bebeksi bir yüze sahip, Kutsi'yse erkeksi bence"
Dizinin kadrosunu duyunca ne yaptınız? Çünkü, bütün isimler oyunculukta deneyimsizler...

“Doktorlar” başlamadan önce arkadaşlarıma kadroyu sayıyordum, "Bu nasıl bir şey olacak, magazin dizisi mi?" diyorlardı. Çünkü Aysun modellik, Kutsi şarkıcılıktan geliyordu. "Acaba dizi tutar mı?" diye düşündüm. Ama karakterler tam oturdu.

Peki ya Kutsi nasıl sizce?

Ben 'Aşk Oyunu'nun setindeyken, sadece Kutsi'nin şarkılarını dinlerdim. Onun 'Aşkın Gururu' şarkısına bayılıyordum. Bağıra bağıra onunla birlikte söylerim. Benim ses tonum biraz arabeske kaçar. Birlikte canlı şarkı söylediğimiz zaman Kutsi bana "yavaş" deyip yanımdan kaçıyor. Ya da "Kulağı iyidir arkadaşımın" diyor.

İkili olarak uyumlu olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bence, evet. İlk başlarda Keremcem gibi o da zorluk çekti. Ama Kutsi çok iyi. 'Levent' karakteri hakkında ve her şeyi çabuk kapıyor

KEREMCEM BEBEKSi, KUTSi ERKEKSi

Keremcem mi yoksa Kutsi mi oyunculuğu daha çabuk öğrendi?

İkisi de aynı hızla alıştı bence. Keremcem'in ilk deneyimi değildi. 'Aslı ve Kerem' adlı bir yapımda oynamıştı. Kutsi bir sürü şeyi kaptı.

Bana bu iki erkeğin profilini çıkarabilir misiniz?

İkisi de çok farklı. Kutsi daha erkek Keremcem'den. Daha bir maço tarzı var. Sonra Kutsi daha dediğim dedik. Keremcem daha bir çıtkırıldım. Keremcem bebeksi bir yüze sahip, Kutsi'yse erkeksi bence.

Kutsi'yle aranızda bir aşk yaşanıyormuş, bu da kulislerde dolaşan en son fısıltılardan. Ne diyeceksiniz?

'Levent' ile 'Ela'yı, 'Sarp'la 'Ekin'i yakıştırıyorlar. Söyledim, ona bakarken bir şey hissediyordum, ama o duygusal sahneyi oynarken böyleydi. Gerçek hayatta böyle olmadı. Kutsi'yle de böyle bir aşk yaşamadım. Olsa saklamam, yazılanları da kafama takmıyorum açıkçası.

03.04.07 kaynak: bilinmiyor Smile

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:07 am

16.04.2006 Bugün Gazetesi

Güzel oyuncu Yasemin Ergene rol arkadaşı Keremcem'le çıkan aşk dedikodularına son noktayı koydu...

Bu hafta "Aşk Oyunu" dizisinde başrolü oynayan Ekin'le yani
Yasemin Ergene’yle buluştuk. Kendisiyle Bağdat Caddesi’nde bir kafede bir araya geldik. Biraz utangaç ve toy. Ama çok samimi ve zeki. Gençliğinin baharında adım adım şöhreti içine sindirmeye çalışan güzel bir kız. Aslında şöhret onun umurunda değil. O bu âleme şans eseri girip sivrilenlerden. Sorulan her soruyu kendi masum ifadesiyle içtenlikle cevapladı...Biz kendisini çok sevdik. Siz onu zaten çok seviyorsunuz. Onun hakkında merak ettiğiniz her şeyi bu sıcak söyleşide bulabilirsiniz...

- Keremcem'in de ilk dizi denemesi. İşi bilmeyen iki genç, geçtiniz kamera karşısına ve reyting rekoru kıran bir dizi ortaya çıkardınız. Bu nasıl oldu dersiniz?

Bilmem ki sanırım halk bizi çok yakıştırdı birbirimize. Senaryo da güzel. Ekip iyi olunca tuttu.

- Başrol arkadaşınızı ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?

Valla o beni görünce içinden demiş ki; "Ana, kara kuru zayıf bir kız, yandık" Ben de "Ayy bu çocuk ya, neresi 25" dedim. Arkadaş oldukça birbirimize ısındık.

- Keremcem'e gösterilen aşırı sevgiyi kıskandığınız oluyor mu?

Diyecek fazla bir şey yok; Keremcem 'Tarkan' oldu resmen.

- Sizin hayranlarınız yok mu?

Erkekler var. Fakat kadınlar duygularını daha çok belli ediyor. Ellerinde kâğıt kalem “Keremcem Keremcem” diye bağırıyorlar. Benim ilk başta beğenmediğim çocuk bakın ne hale geldi? diyorum.

- Neden, yakışıklı değil mi?

Bebek yüzlü erkeklerden hoşlanmıyorum. Daha erkeksi hatları olacak. Uzun burunlu falan mesela.

- O halde aranızda aşk yaşandığına dair iddiaları reddediyorsunuz?

Ar-ka-da-şız. Aklımdan bile geçmez böyle bir şey. Bakın ilk tanışmamız çok ilginçti. Bir banka oturmuş 'Halley' yiyordu. Eline bir mendil almış, yere dökülmesin diye titizleniyordu. O ilk görüş çok önemli, hiçbir şey olmadı. O efendi biri.

- Özel ilişkinizi nasıl yaşarsınız?

Tek bir sevgilim oldu. O da çok zor başladı. 4 ay sonra teklifini kabul ettim. Çok zor bağlanırım, bağlanınca da kolay kolay kopamam.

- Futbolcu sevgiliniz Cihan'dan bahsediyoruz değil mi?

Evet, hayatıma giren tek erkekti o. Ben muhafazakâr bir aileye sahibim. İlk elimi tutan da odur. Cıvık ilişkilerden nefret ederim.

- Cinsellik olmadan aşk yaşanır mı yani?

Yaşanır, ben öyle yaşıyorum aşkı. Belki şu anda kızlar bu tip şeyleri çok küçük yaşta yaşıyorlar ama bizim oralarda hâlâ aşklar saf yaşanıyor.

- Sevdiğiniz erkek sizden bunu isterse cevabınız ne olur?

Bir erkek, "Cinsellik olmadan aşk olur mu?” diyorsa orada biter.

- Anlamadığım tezat bir durum var: Gelenekçi bir aileden geldiğinizi söylüyorsunuz ama bir erkek dergisine çıplak pozlar veriyorsunuz...

İki yıl önceydi. Durumdan dolayı çok pişmanım. Fazla açık da değildi.

- O pozlarla Türkiye'nin en seksi kadını seçildiniz...

Hayır, kesinlikle seksi değilim. Tam tersi masum, cici bici bir kızım. Bence seksi kadın balık etli olur, bakın ben kara kuru bir şeyim.

- Cihan Bey'le ayrılık sebebiniz Keremcem'e duyduğu kıskançlık mıydı dersiniz?

Evet, kıskançtı. Sadece Keremcem'i değil ki herkesi kıskanıyordu.

- Siz de kıskanç mısınız?

Ben de çok kıskancım. Ona futbolu bırakmasını söylerdim çok. O da "Sen kendi mesleğini bırak o zaman" diyordu. Cihan bana İstanbul'a ilk geldiğimde karşısına çıktığım için çok şanslı olduğumu söylerdi hep. "Ben değil de başkası olsaydı seni kullanırdı, harcardı" derdi. O lafları bana insanlara güvenmemeyi öğretti.

- Erkeklere şüpheyle yaklaştığınız için mi hayatınıza kimseyi almıyorsunuz?

Erkeklere güvenmiyorum ve onlardan soğudum. Çok iyi tanımam lazım.

Açık gözlü bir erkek istemiyor

- Aşksızlık zor değil mi?

Dizide ancak Sarp'la Ekin olarak yaşıyorum aşkı. İşte orada el ele falan tutuşuyoruz. Adı duyulmuş bir erkekle olamam. Daha net bir deyişle aşk defteri kabarık olan erkekle flört edemem. Fazla açık gözlü olmamalı. Fazla oraya buraya zıplarsa benimleyken de yapar çünkü.

Şansını denedi şöhreti yakaladı

- Tekirdağlıymışsınız öyle mi?

Evet, Mürefte'den.

- Anlamadım!

Mürefte. Telaffuzu da zor anlaması da. Sanki bir yurt dışı şehri. Önce Almanya'daydık, babam narkotik şubede tercümanlık yapıyordu. 2.5 yaşındayken geldik bu küçük kasabaya.

- Kaç kardeşsiniz?

3 kardeşiz. En büyük ağabeyim 1980 doğumlu; Tahir. Benim bir de erkek ikizim var; Tamer, 21 yaşında.

- Sıradan bir genç kızken nasıl oldu da böyle bir şans yakaladınız?

15 yaşındaydım. Gazetede Elite Model Look için hazırlanan başvuru formunu görünce İstanbul'a gittim. İlk 20'ye kaldım sonra da ilk 10'a.

- O yaşta bir kız neden ünlü olmak ister?

Heyecanla izliyordum mankenleri . Ben de öyle olmak istedim.

- Oyunculuk sevdanız ne zaman başladı peki?

Oyuncu olayım diye bir düşüncem yoktu. Sadece her şeye kapak atayım dedim. İlk dizi çalışmam 'Koçum Benim'di. 'Eylül' karakteri başrollerden biriydi. Çok çaylak olduğum için olmadı. Ardından 'Ah Be İstanbul' ve 'Çocuğun Var mı Derdin Var' geldi.

- Sizi Fatih Aksoy keşfetti...

Ben o rolü bir arkadaşımın vasıtasıyla kaptım. Diziyi evet Fatih ağabey çekiyordu. İlk gün beni gördüğünde "Bu kızı çok aradınız mı?" demiş, o kadar beceriksizmişim. Sonra çok bağırdı bana, uyardı devamlı. İlerleyen günlerde işe yaradı, oyunculuğum oturdu. 'Aşk Oyunu'nun senaryosu eline geçince “Yasemin oynayacak" demiş. Işık görmüş bende.

- Herkesin tanıdığı ve beğendiği biri olmak hoş bir şey mi?

Şöhretle işim yok ki benim. Rahatım o konuda. Yaptığım işten keyif alıyorum o kadar.

- Gözünüz zirvede değil mi?

Bu işi 35'e kadar yapacak değilim ya. 25 - 26 yaşında aşık olayım, oyunculuğu bırakır evimin kadını olurum.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:08 am

Sabah Gazetesi Röportajı

Aşk Oyunu'nda başrolü paylaşan Keremcem ve Yasemin Ergene birlikte olduklarına dair çıkan haberleri yalanlıyorlar. Ama gözleri sözlerini doğrulamıyor.

Ekranların en çok izlenen dizilerinden "Aşk Oyunu"nda bir türlü kavuşamayan iki aşığı canlandırıyor Keremcem (28) ve Yasemin Ergene (21).

Keremcem, yani tam adıyla Keremcem Dürük, aslında hayatımıza elinde gitarıyla söylediği "Nerelere Gideyim" adlı şarkısıyla girdi. Ama milyonlar onu daha çok dizide canlandırdığı Sarp karakteriyle tanıdı.

Yasemin Ergene de rol aldığı bir reklam filminden sonra televizyon dünyasına girdi ve Ekin karakteriyle beyaz camda kendine iyi bir yer edindi. Dizide tutkulu bir aşk yaşayan Keremcem ve Yasemin Ergene'nin gerçek hayatta da birlikte olduklarına dair söylentiler çıktı. Röportaja giderken bu söylentilerin, genelde olduğu gibi bir yakıştırma olabileceğini düşünüyordum. Ama röportaj sırasında birbirlerine bakışlarından, beden dillerinden, etraflarına yaydıkları enerjiden bu aşkın gerçekte de yaşandığını hissettim. Ya da her ikisi de canlandırdıkları role kendilerini öyle bir kaptırmıştı ki, dışarıda da rollerinin etkisinden sıyrılamıyorlar... Ama bana sorarsanız onlar birbirine aşık. Bakalım, röportajı okuyunca siz ne hissedeceksiniz...

- "Aşk Oyunu" yaz projesi olarak başladı. Dizinin bu kadar başarılı olmasını bekliyor muydunuz?

Yasemin Ergene: Reyting'in bu kadar etkili olduğunu hiç bilmiyordum. Dizi başladığında hiç "Acaba kaçıncı olduk?" diye düşünmemiştim. İlk bölüm "Üçüncü olduk" denince "Aaa reyting diye bir şey var, değil mi?" demiştim.
Keremcem Dürük: Kendi adıma konuşayım, bir teklif geldi ve kabul ettim. Ne projenin bütün elemanlarıyla bu kadar beğenileceğini, ne de oyunculukta bu kadar takdir edileceğimi düşünüyordum. Ama oldu, bir şeyleri beğendi insanlar.

- Sizce neyi beğendiler?

Y.E.: Senaryo, Keremcem... Çok hayranı var Keremcem'in, ölümden döndü ya!
K.D: Bu bir proje sonuçta, doğru bir sürü şey var bu dizide. Oyuncu seçimi, oyuncuların karakterlere oturtulması, senaryo, yönetmen, ekip, yani bütün olarak çok güzel.

- Aslında bu kamera karşısındaki ilk deneyiminiz değil. Daha önce Pelin Batu'yla "Kerem ile Aslı" adlı bir televizyon filminde oynamıştınız...

K.D: O filmi seyrettiniz mi bilmiyorum ama seyretmenizi hiç tavsiye etmiyorum. Ne oyunculuğumdan, ne de projeden çok mutlu değilim.

- Siz dizi konusunda daha tecrübelisiniz, değil mi?

Y.E.: "Çocuğun Var Derdin Var"'ı ilk dizim olarak kabul ediyorum, ikinci olarak da bunu. Diğer üç dört dizinin, Keremcem'in dediği gibi hiç izlenmemesi gerekiyor. Şimdi tekrarları yayınlanınca görüyorum, herkes o kadar tecrübeli ki. Bense üzülmem gereken yerde boş boş bakıyorum...

- Albüm hazırlarken "Yakışıklıyım, iyi şarkı söylüyorum, piyasayı alt üst ederim" diye düşündünüz mü?

K.D: Yaptığım hiçbir şeyi şöhret için yapmadım. Şöhret sadece sizi seviyorlarsa ve yaptığınız işi takdir ediyorlarsa güzel.

- Peki bu kadar çok hayranınızın olması, kızların sizin için ayılıp bayılması şaşırtıyor mu sizi?

K.D: Şaşırıyorum ama "Ben neymişim" gibi değil. Bu beni mutlu ediyor, tek isteğim beni bu şekilde sevmeye devam etmeleri.

- Küçük kızlar çok seviyor sizi...

K.D: Onların sevgisi çok önemli, onlar daha saf seviyorlar. Anneler ve anneanneler tarafından sevilmek de çok mutlu ediyor beni.

Y.E.: Ne yani 20-25'ler mutlu etmiyor mu?

K.D: Yaşınıza yakın birinin size ilgisi, daha çok karşı cinse olan ilgi gibi. Ama diğerlerinin ilgisi daha gerçek.

- Eminim sizin de erkek hayranlarınız vardır...

Y.E.: Yok, kızlar gibi değil erkekler. Yanımda bir erkek varken hiçbir zaman gelip de "Merhaba" diyen bir erkek olmadı.

K.D: Sen yolunu açtın şimdi "Yanımda erkek varken" diye, "Kim var?" diye soracaklar.

Y.E.: Erkek arkadaşım yok.
K.D: Ama onun da hayranları var.
Y.E.: Vardır da karşıma çıkmadı.

- Sizin birlikte olduğunuza dair haberler de çıktı. Bunlar da mı yakıştırmaydı?

K.D: Bu haberlerin çıkması çok normal.

- Dizide iki aşığı canlandırıyorsunuz, gerçekten aşık olmanız mümkün olamaz mı?

K.D: Ben söyledim o zaman ,"Yasemin'le birlikte bunlar" dediler hemen. Böyle bir şey olabilir ama bizim aramızda yok.

- Dizide Sarp ile Ekin neredeyse cinsell i ğ i n hiç olmadığı bir aşk yaşıyorlar. Günümüzde böyle bir aşk yaşamak mümkün mü sizce?

Y.E.: Mümkün tabii.
K.D: Avrupa'da bu yaş gittikçe aşağı iniyor ama Türkiye'de biraz daha farklı bence. Türkiye'de cinselliğin yaşanmadığı aşk çok var bence.

- Siz cinselliğin olmadığı bir aşk yaşar mısınız mesela?

Y.E.: Şekil A (kendisini gösteriyor).
K.D: Tabii ki yaşarım. Aşkın onunla ilgisi yok bence. Cinsellik aşkın içinde olabilir de olmayabilir de. Yoksa bir görüşte aşk veya platonik diye bir şey aşk olmazdı...

- Seden Gürel'le "Küçük Bir Aşk Hikayesi"ni yeniden yorumladınız. Sizler şarkıda olduğu gibi kendinizden yaşça büyük birine aşık olabilir misiniz?

Y.E.: Ben 21 yaşındayım ve 21 yaşında bir erkekle birlikte olmam. Benden büyük olması gerekiyor. Ama belki 35-40 yaşında yaşıtım bir erkek normal gelebilir.
K.D: Ben aşkta yaşla ilgili bir sınırın olduğunu düşünmüyorum.

Yasemin Ergene

*Biz birbirimize kıyamıyoruz. Keremcem'in montu açılıyor mesela, ben hemen 'Önünü kapat üşürsün' diyorum.

*Bir dergi röportajı için fotoğraf çektirmiştim, beni "En seksi kız"seçtiler. Hiç hoş değildi. Ondan sonra mini etekle bile poz vermiyorum.

*Senaryo gereği de olsa asla sevişmem. Ben Tekirdağ'ın bir kasabasından geliyorum. Oradaki insanların ve ailemin beni öyle görmesini istemem...

Muzır sorulara muzır yanıtlar

İkisi de genç ikisi de hoş. Peki onlar kimi beğeniyor? Keremcem ve Yasemin Ergene'ye karşı cinse ve cinselliğe bakışlarını sorduk.

- Sharon Stone mu Julia Roberts mı?

K.D: Sharon Stone.

- Brad Pitt mi, Jim Carry mi?

Y.E: Brad Pitt tabii ki.

- Deniz kenarında tatil mi, dağda kayak yapmak mı?

K.D: Herhalde deniz kenarı, güneşi çok seviyorum çünkü.
Y.E: Ben de deniz kenarı isterim. Dalayım, teknemi bağlayıp yüzeyim...

- Karşı cinste sarışın mı, esmer mi tercih edersiniz?

K.D: Hiçbir fikrim yok. Renkle hiçbir alakası yok bunun.
Y.E: Kesinlikle esmer erkek. Ne o sarışın erkek çiğ çiğ...

- Poligami mi, monogami mi?

K.G : Tercihim monogami.
Y.E.: Poligami, monogami onlar ne?
K.: Poligami çok eşlilik, monogami tek eşlilik. Ergenlik döneminde poligami genç erkekler tarafından sevilen ve hedeflenen bir şeydir. Benim de öyle dönemlerim oldu. Ama hiç hedeflenecek, takdir edilecek bir şey değil.
Y.E.: Benim için çok eşli, ben yapamam öyle tek kişiyle (gülüşmeler).

- Aşk mı seks mi?

K.G: Aşk.
Y.E: Aşk.

- Boxer mı, slip mi?

K.G: Boxer. Daha rahat, estetik, daha sağlıklı.
Y.E: Niye daha sağlıklı?
K.G.: Nasıl anlatayım ben sana bu sorunun cevabını şimdi?

- G-string mi, slip mi, şort mu?

Y.E: Ne söyleyeyim ki? Değişiyor, hepsinin yeri ayrı benim için. Ama herhalde g-string.

- Peki karşı cinste hangisini tercih ediyorsunuz?

K.C: (Gülüyor) Cevabını biliyorsunuz bu sorunun.
Y.E.: Ne?
K.G: G-string.
Y.E.: O niye?
K. G: Daha az...
Y.E.: Ele avuca daha iyi geliyor herhalde...

Eylem BİLGİÇ

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:08 am

Pozitif Dergisi Röportajı(Keremcem'le Birlikte)

AŞK OYUNUNDA DOLU DAKIKALAR!
Sewgı uzerıne sordugumuz soruları beraber ve ıcten bır sekılde cevaplayan,hatta bırbırlerının gozlerının ıcıne bakarak bızı unutup kendı kendılerıne sor soran,keyıflı dakıkalar geçiren keremcem ve yasemın ergene arasında neler oluyor?...''...ben yasadıgım seylerden sarkı yapabılıyorum.sarkı yapabılecek duygu yogunlugum war...''dıyen keremcem e karsılık yasemının kalbı ne dıyor?

--İlk sewgılıler gununuzu kac yasında nerede kutladınız?ne hedıye aldınız?
keremcem:ben kutladıgım bır sewgılıler gununu hatırlamıyorum acıkcası.sewgılıler gununu sewgılıler gunu gıbı kutlamadım herhalde.bır terslık oldu ve bugune kadar kutlamadım sanırım.
yasemın:ayrıldın mı?ne oldu?
keremcem:ewet,bır sewgılıler gununde ayrılmıstım.
yasemın:öylemii!!!
yasemın:iki sene önce kalamısta foca dıye bır balıkcı wardı orada kutlmaıtım,özel bır hedıyeydı,kendım yapıp hazırlamıstım.

--Bır sarkı yapıp hedıye ettıgınız oldu mu?
keremcem:yaptıgım bır sarkıyı hedıye ettıgım oldu ama hedıye etmek ıcın bır sarkı yapmadım bugune kadar...sarkı yapıp onu deger gordugum bırıne soyledıgım olmustur...

--sewgılıler gununu yanız mı gecıreceksınız?
yasemın:ben ewet
keermcem:bende ewt..bakalım daha 14 subata cok war(roportajı daha erken bır zamanda yaptıgımız için..)
gülüşmeler,bakışmalar...

--ask nedır?
yasemın:bulması zor,bulundugunda da bırakılması zor olan bır sey.bence ask,eger 3 yıllık bır ılıskın warsa 3 yıldır da aynı duyguyu hıssetmektır...
keremcem:tek tanımı,tanımı olmayan tek sey...
yasemın aska kadıfe kelepce dıyor..ask nedır dıyeeee sorsaammm...(ezgısı ıle soyluyor yasemın)geceler boyu aglamak onun ıcın ask...
keremcem:bır suru anlamı war ıste.dewamlı onu yanında ıstemek...

--bır ılıskıden neler beklersınız?kurallarınız warmıdır?
yasemın:durustluk ve vefakarlık beklerım..
keremcem:yalan soylenmemesı,geveze olunmaması(dayanamıyorum)bellı bır zeka sevıyesınde olunması.kırmızı cızgılerım wardır benım.yalnız kalma özgurlugum.ona ben ıstemedıgım surece dokunulmasına pek dayanamıyorum...

--ilk goruste aska ınanırmısınız?
yasemın:hayır
keremcem:inanırım ama cok kandırıcı bır sey oldugunu dusunuyorum...

--gercek ask mantıgı kabul eder mı?
keremcem:askın mantıkla hıcbır ılgısı yok.
yasemın:ılişkın bıter yıne asık olursun.hanı bellı nedenlerden dolayı bıter ama ask bıtmezç
keremcem:mantıkla askı bıtırmek mumkun degıl.

--ask ewlılıgı mı,mantık ewlılıgı mı yapmak ıstersınız?
yasemın:ıkısıde gerekıyor.ıkısınden de bıraz olsun.
keremcem:ask ewlılıgı...

--sızınle bırlıkte olan bır ınsan en cok hangı özellılerınızı sewer,sewmez?
yasemın:bılmıyorum.set ortamında gozunuze takılan bırsey oldumu?
keremcm:sen soyle...erkek arkadasların nelerden muzdarıp oldu bgune kadar?
yasemın:hıcbırseyden
keremcem:''yaa sunu da yapma ya,allah allah...''dedıklerı bır sey olmadı mıı?
yasemın:acık gıyınmemden, o da kıskanclıktan olan bır sey.yemek yemememden...

--kıskancmısınız?
yasemın:kıskanırım ama o karsı tarafa da baglı.karsı taraf bır seyı kıskanıyorsa dogru bır sey yapıyor dıye ben de kıskanmaya baslarım.eger o boyle olgun dawranırsa bende oyle dawranırım.
keremcem:dawranman önemlı degıl,kıskanıyormusun?
yasemın:genelde degılım.sewıyorsam kıskanırım,sewmıyorsam kıskanmam.
keremcem:haa senın sewgıne baglı.karsındakının durust olup olmadıgına ınanman degıl...
yasemın:bana baglı tabıı ama guvenıyorsam hıc kıskanmam...
keremcem:ben ıyı bır ınsanım.inatcı da degılımdır,hırslı da.kırmızı cızgılerıme yaklasılmadıgı yerlerde cok da yumusagımdır.sıvrı uclarım yoktur pek.kıskanc ta degılımdır.kıskanclıgın kısının kendısı ıle ılgılı degıl,benım sewdıgım kısı ıle ılgılı oldugunu dusunuyorum.onun acık gıyınmesı veya baska bırının ona ılgı gostermesının kıskanmayı gerektırecek bır sey oldugunu dusunmuyorum.eger o,ona ılgı gosterıyorsa o zaman zaten bır sorun war demektır.

--ask oyununda kı askınız bıraz enteresan.gercek hayatta anlasmalı bır ewlılıge ıhyıyacınız olmayabılır ama boyle bır cesaretınız olabılır mı?
yasemın=olmaz.

--sewdıgınız kısı ıcın warınızı yogunuzu bırakırmısınız?
keremcem:asıksam ewet.ask hakıkaten gozu kor bır sey.

--beraber aynaya baktıgınzda veya ekrandan kendınızı ızledıgınızde kendınızı bırbırınıze yakıstırıyormusunuz?
keremcem:ben yakıstırıyorum
yasemın:yanii...
keremcem:ben gıdeyım ıstersen yasemın.yanımda cok yaslı duruyor fılan dıyeceksen..
yasemın:yok yok

--sızı bırlıkte baska bır proje de gorebılecekmıyız?reklam,sınema,sunuculuk...
keremcem:ben mutlu olurum.yasemın bırlıkte calısması kolay ve keyıf werıcı bır ınsan
yasemın:bılmıyorum
keremcem:hay allahım.iltifat edıyoruz sana o kadar...
yasemınlur tabii ama oynatmazlar kiiii.....
keremcem:boyle basarılı bır projeden sonra beraber oynamamız dogru olmaz ama ben beraber baska bır projede olmak ısterım onunla.
yasemın:tesekkur ederi.
keremcem.:rica ederim

--güzeldınız,sımdı bır de unlu hatta eskısınden daha guzel.ıkısı bırarada olunca hayat yenı veya enteresan nelerle karsılastırdı sızı?
yasemın:ben ıyı anlamda farklı bır yasemın olmaya basladım.

--yakısıklıydınız,şimdı bır de unlusunuz...
keremcem:tek degısıklık sokakta yururken benı daha cok ınsanın tanıması.bu da takdır ederek bır tanıma oldugu ıcın,mutluluk werıcı.dıs gorunusumde bunu bıraz daha yukarı tasıyorsa bu benım şansımdır...
[/b]

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:08 am

Bugün Gazetesi Mayıs-2006

AŞK, OYUN DA OLSA İYİDİR
AŞK OYUNU’NDA EKİN AMELİYAT OLACAK, HAYRANLARINI MUTLU EDECEK...

atv’de yayınlanan Aşk Oyunu adlı dizinin Ekin karakterini canlandıran oyuncusu Yasemin Ergene, dizi hakkında ipuçları verdi.

- Aşık bir genç kadını oynuyorsunuz. Dizi de çok tutuldu. Bu kadarını umuyor muydunuz?

Beklemiyordum aslında. Keremcem'le ben insanlara sempatik geldik. Bizi birbirimize çok yakıştırdılar. Ayrıca aşk hikâyeleri oyun da olsa çok güzeldir. Senaryo ve ekip de iyi olunca dizimiz çok tuttu.

- Acemiliğinizi bu dizi ile mi yendiniz?

Evet kesinlikle. Yapımcı Erol Aksoy'un bana sürekli bağırması, önceleri ağrıma gitse de sonradan faydalarını gördüm. Bana inanan da oydu. Beni ilk görenler ona “Bu kızı çok mu aradınız?” demişler. Ancak bağıra çağıra beni oyuncu yaptı. Şu ana kadar 60 bölüm çektik. Aksoy bana “ 30'uncu bölümden sonra düzeldin” dedi.

- Genç kızların hayran olduğu Keremcem'i ilk gördüğünüzde neler hissettiniz?

Ben de, o da birbirimizi ilk gördüğümüzde hiç beğenmedik. O bana “Kara kuru, zayıf bir kız” demiş... Ben de ona “Bu daha çocuk... Neresi 25 yaşında” demiştim. Hatta dizide birbirimize hiç yakıştıramadım. Ancak sonradan alıştık birbirimize ve iyi arkadaş olduk.

- Seyirci merak ediyor 'Ekin' ameliyat olacak mı?

Evet. Ameliyat olmaya karar veriyorum. Ancak bundan sonrasını inanın ben de bilmiyorum. Senaristler sadece biliyor. Biz son anda gelişmeleri görüyoruz.

- Diziniz gelecek sezon da devam ediyor mu?

Evet. Eylül ayından itibaren yeni bölümlerle izleyicinin karşısına çıkacağız. Bu sezonun son 2-3 bölümünü çekiyoruz. Sonra tatile giriyoruz. Yeni sezonda da ilgi çekmeye devam edeceğimizi umuyoruz.

Oyunculuk gerçekten çok zor!..

İlk dizimde 'Eylül' adlı bir karakteri oynamaya çalıştım. Bir komedi dizisiydi. Ama bana gerçekten çok zor geldi. O an gerçekten çok çaylak olduğumu anlayıverdim. Halbuki kendime o kadar güveniyordum ki. Hem de iyi oynadığımı sanıyordum. Ama bir de baktım rolümü gittikçe azalttılar. O zaman anladım ki bende bir yanlışlık var. Daha sonra Aşk Oyunu’nda da çok zorlandım. Ama bölümler ilerledikçe kendi tarzımı ve oyunculuğumu keşfettim. Ama laf aramızda oyunculuk gerçekten çok zor.

Engin AYTAŞ / İSTANBUL

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:09 am

AŞK OYUNU" ADLI DİZİNİN YILDIZI YASEMİN ERGENE, HAYATININ EN MUTLU GÜNLERİNİ YAŞADIĞINI SÖYLÜYOR...
Yasemin, "Mürefte’den İstanbul’a geldiğimde 15 yaşındaydım. Şimdi 20 yaşındayım ve tek başıma birçok zorluğu yendim" diyor.

- Klasik bir soruyla başlayacağım; kimdir Yasemin Ergene?

15 yaşına kadar Mürefte’deydim. Sonra anneannemin yanına, İstanbul’a geldim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldım. ‘Koçum Benim’le ilk dizi deneyimim gerçekleşti. Aynı zamanda Gaye Sökmen Ajans’a da bağlıydım. Reklam filmlerinde oynadım. Sonra ‘Çocuğun Var Derdin Var’ adlı sit-com’da 66 bölüm rol aldım. Ardından da ‘Aşk Oyunu’ projesi geldi.

- ‘Aşk Oyunu’ndaki Ekin karakteri ilk başrolün mü?

Evet. ‘Yapabilir miyim’ diye çok heyecanlandım. Ama artık alıştım.

- Daha farklı, hatta marjinal bir rol istemez misin?

Marjinal roller bana göre değil!

- Sonuçta oyunculuk eğitimi almışsın. Sınırları zorlamak istemez mi insan?

En fazla polisiye bir filmde oynamak isterim, o kadar.

- Nehir Erdoğan’la benzetiliyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

İlk kez duyuyorum bunu. Oyunculuk açısından da, tip açısından da çok farklıyız.

- Oyunculuk eğitimi alanlar dublajda kendi seslerini kullanıyorlar. Senin seslendirmeni neden başka biri yapıyor?

Çok hızlı konuşuyorum çünkü. Bende biraz Trakya lehçesi var. Bazen kelimeleri yutuyorum.

- Bir dergiye çıplak pozlar verdin. Şöhrete giden yol, çıplaklıktan mı geçiyor?

Neden böyle bir şey yaptığımı ben de merak ediyorum! Cahillik diyelim. Çok pişmanım.

- Ama ‘Oyunculukta Türkan Şoray kurallarım var’ diyorsun...

Evet, sevişmem. Bir ağabeyim, bir de erkek ikizim var. Küçük yerde yetiştik biz. Ailem hálá orada yaşıyor. Çıplak pozlardan sonra en büyük tepkiyi ailemden aldım. Onlar anlayışla karşılasa bile etraf karşılamıyor.

- Oyunculuğunla ilgili ne tür tepkiler geldi?

Kötü bir tepki almadım. Zaten Ekin karakteri de müthiş oyunculuk gerektiren bir karakter değil.

- Kendin için, ‘Ben zorlukları yendim’ diyebilir misin?

Diyebilirim. Çünkü İstanbul’a gelmek benim için büyük zorluktu. Tek başıma geldim. Mürefte’de kalsaydım bu işi yapamayacaktım. Geldim, başardım. Daha yolun başındayım tabii.

- En beğendiğin özelliğin ne?

Evcimen olmam. Hep evdeyim, çıkmıyorum dışarı.

- Peki beğenmediğin özelliğin...

Sinirlendiğimde her şeyi içime atıyorum. Bir an geliyor bunun sonucunda; ya ağlıyorum ya da gülme krizine giriyorum!

- Keremcem’le çok yakıştırılıyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

Herkes; ‘Beraber misiniz?’ diye soruyor. Ama yok öyle bir şey. O benim ağabeyim!

- Senin hayallerini nasıl biri süslüyor peki?

Benim gibi evcimen biri! Sahiplenmeyi bilmeli. Bir de fazla arkadaşının olmaması gerekir.

*peki ekin bir yana genç kızların sevgilisi yasemin ergene nasıl biri kim?

-almanyada tanışıp aşık olan bi çiftin çoçuğuyum 22 ocak 1985 te hamburgda doğdum gelirken birde erkek kardeş getirdim yanında......
ailem çoçukları m türk topraklarında büyüsün diye diyerek biz henuz iki buçuk yaşındayken türkiyeye kesin dönüş oldu tekirdağın mürefte ilçesine yerleştik ana okul dahil liseye kadar eğitimimi bur5ada tamam ladım

*peki gösteri dünyasına nasıl adım atın yani nasıl oldu da biz seni tanıyoruz ?

-ilk olarak 15 yaşında elit look yarışmasına katıldım önce ilk 300 sonra ilk 20 ye ve nihayet ilk10 na girdim böylece gaye sökmen ajansına girmeye hak kazandım .sonra miss turkey yarışması ve yine ilk 10

*heyecan verici olmalı hiç başından komik şeyler geçtimi

-gaye sokmen adını duymuştum ama yüzünü hiç görmemiştim elemelerde ara verildiğinde tualete gitmiştim içerde gaye abla vardı ona dönüp sizce ilk yirmiye girer miyim diye sordum oda bilmem göreceğiz demişti sonra kendisini jüride görünce şaşırdım şimdi onun ajansındayım ne zaman aklıma gelse gülerim

*güzellik yarışmalarının kampları eğlenceli oluyor muydu peki

-hemde nasıl kampta iki kişilik odalarda kalıyorduk o0da arkadaşımı pek sevmemiştim .Ama hemen yan odadaki kızla çok samimi olduk dışarı çıkmak yasak kameralaer var bende aldım yorganı yastığı odanın balkonundan arkadaşımın odasına geçtim akşamları süt dağılma saatinde cumburlon yine kendi odama tabiiiiii.

*mankenlik ve fotomodellik yaptığın dönemler nasıldı ?

-ilk rexone reklamına çıktım sonra tanınmama büyük katkısı olan 3 farklı molped reklamı çektim o sıralar istanbul kazaskerde anneannemde le kalıyordum sonunda sürekli önünden geçtiğim müjdat gezen sanat merkezine kaydolum ve 8 ay boyunca oyunculuk eğitimi aldım ilk rolumu yani koçum benim dizisinde eylul karekterini ise hocam müjdat gezen buldu

*şimdi baskınca ilk rolunmle kendini nasıl buluyorsun

-ilk olduğu için belki eylul karekterinde çok başarılı olamadım ve haliyle de zamanla rolum azaldı .yavuz bingöl ve ipek tuzcu oğlunun başrolleri paylaştığı ahbe istanbul dizinse ise esra karekterini canlandırıyordum ancak dizinin ömrü çok kısa oldu birde haylaz babam dan sonra çoçuğuın var derdin var isimli dizide evin delidolu şımarık kızı sibeli canlandırıdm son olarak canlandırdığım ekin karekterini ve diziyi çok ise çok seviyorum

*bira da özel hayat mesela sen nasıl bir kız arkadaşsındır

-kız kıza yalnız kaldığımız zaman yapamayacağımız şey yoktur gecenin ilerleyen saatlerinde özellikle bir gün bir kaç arkadaş evde oturuyoruz saat oldu gece iki 2 yatsak mı yatmasak mı kara veremiyoruz kalktık kazaskerden ataköye masaj yaptırmaya gittik.eve döndüğümğüzde sabah saat 6 dı
bazen ani şeyler yapmayı severiz arkadaşlarla .bazende canımız sıkılınca bostancıya dürüm yemeğe gideriz kız başımıza

*peki ilk aşk

-15 yaşındaydım tekirdağdan istanbula geliş nedenim oydu galiba adı metindi

*şimdi karşına çıksa

- görüşüyoruz zaten ara sıra hala arkadaşım özel olarak hiç bir şey hissetmiyorum şimdi hayatımda 2 kere aşık oldum biri oydu

*ya ikincisi yoksa galatasaraylı futbolcu cihan haspolat lımı sahi cihanla neden bitti ilişkiniz

-çünkü cihanla bitmesi gerekiyordu karekteri çok iyidi ama çok kıskançtı

*keremcemi kıskandığı için ayrıldığınız doğrumu peki

- yok sebeb o değildi bir birikimdi aslında dizide ağabeyimi ouyynayan kurti aydoğan oflu da dahil diğer tüm oyunculardan kıskandı ya çok sevdiği için kıskanıyordu yada yapısı öyleydi valla iki yıl boyunca çözemedim onu sonuçta benim bu işi yaptığımı biliyoerdu onu yüzünden çekimlerde çok ağlamıştım telefonumu açmadığım zaten sette olduğuma inanmıyor du fotografını çek gönder lere kadar varıyordu iş sağlığım bozulmaya başlamıştı bu yüzden ayrılmayı tercih ettim

*peki şu nada keremcemle aranızda bir şey varmı ?

-keremcemle yok valla ama onu çok seviyorum

*nasıl bir erkeğe aşık olmak isterdin

-yalan söylemeyen ve işime saygı duyan biriyle

Yasemin Ergene Hakkında

*Burcu kova

*Olmazsa olmazları ailesi,ask,cep telefonu,cacık,balık,salata

*En buyuk hayali bir sinema filminde genc bir kızın hayatını oynamak

*İliskilerinde mesafe ve dolayısıyla saygıya onem veriyor.Vıcık vıcık iliskilerden hoslanmıyor.

*Fal baktırmaya bayılıyor ve ne yazıkki soylenenlere koru korune inanıyor.

*Bircok batıl inancından babası sayesinde kurtulmus.

*Şarkı soylemeye bayılıyor.Kaset cıkarması yonundeki tekliflere kendisi yerine Keremcem hayır diyor.Çunku yaseminin sarkı soylemesine dayanamıyor.

*Dikkat dagınıklıgı nedeniyle kitap okuyamıyor.Ama senaryo okumaya bayılıyor.

*Tiyatro yada muzikalde oynamaya sıcak bakmıyor.Rutin seyler onu sıkıyor.

*Dans etmeyi ve dans dersi almayı dusunmuyor.

*Şohreti sewmiyor.Evlenip coluk cocuk sahibi olmak ona daha yakınmıs.

*Hala inanamadıgı seyler arasında bir erkek dergisi tarafından Turkiyenin en seksi kadını secilmis olması geliyor.cunku seksi kız olarak deil cici kız olarak tanınmak istiyor.

*En buyuk pismanlıgı ise yine aynı dergiye verdigi pozlar.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:09 am

MASUM VE GÜÇLÜ GÜZEL
Atv ekranlarının sevilen dizisi aşk oyununun başrol oyuncusu Yasemin Ergene,duru güzelliğiyle dikkat çekiyor.Genç oyuncu,kendini dizide canlandırdığı Ekin karakterine benzetiyor:'İyi,ağırbaşlı,ayakları üstünde durabilen...'
Oyunculuğa nasıl başladınız?

-15 yaşına kadar tekirdağ mürefte'de yaşadım.15 yaşında elite model look yarışmasına katıldım.sonra sık sık ananemn yanına İstanbula gelmeye başladım.bı geliş gidişler sırasında Müjdat Gezen Sanat merkezini gördüm ve kayıt yaptırdım.burada tiyatro eğitimi aldım.Müjdat hoca 'koçum benim' dizisini buldu;ilk deneyimimbu dizi olmuştu.bu arada çeşitli reklamlarda oynadım,sonra dizilerden 'çocuğun var derdin var' ve'haylaz babam'da oynadım.ve son olarakta şu an oynadığım ilk başrol deneyimim olan 'aşk oyunu'nda oynuyorum.

İstanbula gelirken ve elite model look'a katılırken hedefiniz oyuncu olmakmıydı?

-Oyunculuğu küçük yaşlardan beri istiyordum ama eğitimim olmadığı için yapıp yapamayacağımı bilmiyorum.model olmayı hiç bir zaman düşünmedim.zaten fiziğimde uygun değil.boyum 1.73,yeteri kadar uzun değil.defileye çıktım ama bana göre değil defile ortamları.

Neden?

-Sabah erken geliyorsunprova yapılıyor,gece geç çıkıyorsun...gerçi oyunculukta da böyle.çalışma şartları çok zor ve yorucu ama oyunculuktan zevk alıyorum defilelerden almıyorum.

Küçük şehirden gelince istanbula alışmak zor olmadımı?

-İstanbula ilk geldiğimde alışamam diye düşünmüştüm.'yolları nasıl bulurum' 'burada yapamam'diyordum.hep annemle gidiyordum dizi çekimlerine.şimdi annem Müreftede,benm ananemin yanındayım.artık istanbulda yaşamanın o kadar ürkütücü olmadığını düşünüyorum.

Nasıl rollerde yer almak istiyorsunuz?

-Aşk oyununda canlandırdığım Ekin rolünü çok seviyorum,belkide bu yüzden hep böyle rollerde yer almak istiyorum.

Ekini sevmenizin nedeni nedir?

-İyi bir karakter.bana uyuyor,benim gibi biri.insanlarıngözünde kötü izlenim bırakmayan bir rol.ağırbaşlılıyla,ailesine sahip çıkmasıyla,,ayakları üzeründe durmayı bilen bir kız.bu yüzden ekini seviyorum

Sizde böyle bir insansınız,öylemi?

-öyleyim evet.bende ağırbaşlıyımaileme sahip çıkıyorumve kendi ayaklarımın üstünde duruyorum.

Ünlü oldunuz mu?

-kendimi ünlü biri olarak görmüyoruım.sadece yolda insanlar tanıyor tek fark bu.

Tanınmak hayatınızı hiç mi değiştirmedi?

-karakterimi değiştirmedi aynıyım.hala müreftedeki arkadaşlarımı ararım,konuşurum,görüşürüm ama sokağa çıktığımda evet insanların yüzü bana doğru dönüyor,imza alıyorlar,çocukalr'ekin abla,ekin abla'diyerek arkamdan koşuyorlar.sadece bu tarz bi değişiklik oldu.onun dışında hep dizi çekimindeyim,işe yöneldm.dizi başladığından beri hayat durdu sankiboş günüm olduğunda da uyuyorum evde dinleniyorum.

Çok genç yaşta ağır bir sorumluluk değilmi?sizin yaşınızdaki kızlar arkadaşlarıyla gezerken...

-Böyle daha iyi aslında.ben halimden memnunum.dışarı çıkmak istemiyorum.özellikle son zamanlarda böyle bi halim var.evde oturayım,yemek yapayım...yemek yapmayı öğreneyim daha doğrusu.bunlardan hoşalanıyorum

Nasıl giyinirsiniz?

-spor tarzım var.topuklu ayakkabı giymeyi makyaj yapmayı sevmem.öncedende böyleydim.hatta annem kızar'kızım bi renk ver şu yüzüne,saçını topla'derdi

Takı takmayı sever misiniz?

-dönem dönem değişiyor.bir dönem geliyorhiç takmak istemiyorum bazende çok takıyorum.renkli şeyler seviyorum

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:10 am

yasemin selam...
merhaba funda

su an neredesin?
bugün çekimim yok.o yüzden arkadaşıma qeldim.

hemen konuya qirelim o zaman.ilk olarak seni molped reklamlarıyla tanıdık...
evet.o reklam bir dönüm noktasıydı sanki.dizi başlayıp insanların hayatına ekin olarak qirene kadar da insanlar beni bu yolda qördüklerinden aaa molped kızı dediler ve büyük çoğunlukla da molpediniz var mı diye sordular

aşk oyunu dizisine dahil olman nasıl oldu?
daha önce med yapıma bağlı başka bir dizide oynuyordum.aşk oyunu dizisini de med yapım yapıyordu.fatih bey çağırdı,ilerde olacak bir projeydi.sonra öne çekildi ve hemen başladık.

peki sette vakit nasıl qeçiyor?
arkadaşlıklar ve set ortamı açısından bir sorun yok.yaz aylarında çok iyi qeçiyordu,hava qüzeldi çünkü.kışın qelmesiyle hava soğudu,uykusuzluk oluyor,yağmur çamur oluyor,o yüzden biraz zorlanıyorum.

aslında çok bilinen bir konusu var dizinin, oynamayayım diye düşündün mü?
oynamayayım diye düşünmedim ama acaba tutar mı,reyting alır mı diye düşündüm tabii.bazen konusu çok bilinen bişi de başarılı olabiliyor

16 kasım saat 19:25
yasemin selam,nerdesin,ne yapıyosun?
dizi setindeyim.ara vermiştik ziyarete gelenler var,onlarla konuşuyorum.

ooo hayranlarının baskınına uğradın yani.erkekhayranların mı daha çok?
aslında birçok yaş kesiminden hayranlarım var.erkekler de var tabi

peki erkek hayranlarına karşı tepkin nasıl?
ben soğuk bi insanımdır.ilgilenmem etrafımdakilerle.o yüzden qösterilen ilginin,bakışların farkında değilimdir çoğu zaman.bir mekana gittiğimde kimseye bakmam,hem utangaç olduğım için hem de rahatsız olduğum için

dizinin izlenmeye başlanmasıyla keremcem le senin aranda bir şey olup olmadığı çok konuşuldu...
evet çok konuşulu.hatta o kadar çok konuşuldu ki;keremcemde bende çok sıkıldık bu konudan.gerçekten buradan da keremcemin tüm hayranlarına söyleyeyim ki aramızda bişi yok.zaten insanlar yaseminle keremcemi değil ekinle sarpı birbirine yakıştırdıkları ve bu durumdan etkilendikleri için bişiler olmasını istiyorlar bence

yaptığın her işin sonunda sanki kimi soruların sorulmasına maruz kalmışsın.sana sorulmasını hiç sevmediğin soru nedir?
işimle ve başarımla anılmak istediğim için her şeyden önce aşk hayatımın merak edilmesi ve bu tarz soruların bana yöneltilmesi hoşuma gitmiyor

eee bu kadar güzel olunca ister istemez konu oraya qeliyor.bende geleyim bari...
tamam sende gel.

bende anlatayım bu sefer mesela keremcemle beraber değilsin tamam ama benim aldığım bir duyum var.gsli bir futbolcuyla beraber olduğuna dair
ilk defa söylüyorum ki;evet bi ilişkim vardı 2 yıl dewam eden ama geçtiğimiz günlerde bitti

üzüldüm...tekrar arayacağım
tamam.görüşmek üzere

22 kasım saat 15:05
alooo!yasemin nerdesin?
inanmayacaksın ama bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesindeyim.çekim için...
birden üzüldüğünü hissettim.o zaman sorularımı bunadöndürüyorum.bugün en çok neye üzülmüş olabilirsin?
burdaki hastalara qeröekten çok üzüldüm

peki neye sevinmiş olabilirsin?
ağabeyim tekirdağdan qeldi.onu sete qetirdim.dizi başladığından beri ilk defa sete qeldi.herkesle tanıştırdım,sonra da beraber yemek yedik.qerçekten çok sevindim.

en çok qüldüğün olay?
devamlı tebessüm ederim ama öle çok qüldüğüm bi olat olmadı uzun zamandır.
son olarak bugun neyin hayalini kurdun?
sabah 6 da kalktım,hava karanlıktı,çatılarda kar vardı.o anda birilerinin bana işe gelme dinlen dediklerinin hayalini kurdum.

çok teşekkürler yasemincim bizimle konuştuğun için
ben teşekkürler ederim beni aradığınız için

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:11 am

Oyunculuğa nasıl başladınız?

Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro eğitimi aldıktan sonra, Müjdat Hoca bana Koçum Benim dizisinde bir rol buldu. O sırada Gaye Sökmen Ajans'a bağlıydım. Bir çok deneyimim oldu; ama en çok Hülya Avşar ile oynadığım reklam filmi ile akıllarda kaldım. Reklamdan sonra yine Kanal D'de yayınlanan, Ah Be İstanbul adlı dizide rol aldım. Bu diziden sonra MED yapımla bir görüştüm ve Çocuğun Var Derdin Var'a başladım. O bittikten sonra da en son Haylaz Babam'da oynadım.

Reklamlardaki kız olarak tanınmak sizi rahatsız ediyor mu?

O reklamı 2003'te çektik ama hâlâ beni yolda görüp, o reklamdaki kız diye tanıyorlar. Rahatsızlık duymuyorum ama reklam sanki üzerime yapıştı.

Bu proje size nasıl geldi?

Fatih Aksoy daha önce bu projeden bahsetmişti. Senaryoyu anlattı ve kabul ettim. Aslında yeni sezona düşünülüyordu ama yazlık bir proje oldu.

Bu durumda sizi Fatih Aksoy keşfetti diyebilir miyiz?

Evet, Fatih bey benim bir yerlere geleceğimin farkındaydı. Çocuğun Var Derdin Var'ı çektiğimizde bu kızı nereden buldunuz demiş benim için; 'beceremiyorum' diye. Daha sonraki zamanlarda ilerleme gördüğü için; 'Sen başarırsın' dedi ve beni bu diziye aldı. Daha iyi şeyler yapmam, kendimi geliştirmem için oyunculuk kursuna yolladı.

Başrol oynamak sizi korkuttu mu?

îlk başta korkum vardı. Çünkü ilk başrolüm olacaktı, çekimleri her gün sürüyor, büyük bir yük olacaktı üzerimde; ama sonra alıştım. Ekip arkadaşlarım olsun, Fatih bey olsun çok yardımcı oldular ve şimdi her şey yolunda.

Rolüne nasıl hazırlandın?

Başlangıçta oyuncu koçu tuttuk. Keremcem ile birlikte Celal Kadri Kınoğlu hoca ile çalıştık. Ekin karakterini Celal hocanın yardımıyla çıkardım.

Senaryo çok orijinal olmamasına karşın dizi oldukça beğenildi. Dizinin ilgi görmesinde ne etkili oldu?

İzleyicisi böyle senaryolara alışkın olduğu için belki yakın gelmiş olabilir. Ayrıca dizide hem duygusallık, hem komedi var. Her şeyi bir arada barındırdığı için başarılı olduğunu düşünüyorum.

22.08.2005
Haber: Mustafa Doğan

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:12 am

Chica Dergisi

Yasemin Ergene, son günlerin en beğenilen dizilerinden “Aşk Oyunu”nun başrol oyuncusu… Çıtı, pıtı bedeniyle hayat verdiği Ekin karakteri genç, yaşlı birçok izleyicide çoktan bağımlılık yaptı bile… Elbette Sarp karakterini canlandıran Keremcem’in hakkını da teslim etmek gerek… Dizi de yaşanan aşk, Türk filmlerinde benzerini birçok kez gördüğümüz “kavuşamayan zengin çocuk-fakir kız” edebiyatı üzerine kurulmuş olsa bile başarıyla işleniyor…

Peki Ekin bir yana, genç kızların sevgilisi Yasemin Ergene nasıl biri, kim?

Almanya’da tanışıp aşık olan bir çiftin çocuğuyum. 22 Ocak 1985’te Hamburg’da doğdum. Gelirken bir de erkek kardeş getirdim yanında… Ailem, “Çocuklarım Türk topraklarında büyümeli” diyerek biz henüz iki buçuk yaşındayken Türkiye’ye kesin dönüş yaptı… Tekirdağ’ın Mürefte ilçesine yerleştik. Ana okul dâhil liseye kadar eğitimimi burada tamamladım.

Peki gösteri dünyasına nasıl adım attın? Yani nasıl oldu da biz seni tanıyoruz?

İlk olarak 15 yaşında, Elit Model Look yarışmasına katıldım… Önce ilk üç yüze sonra ilk yirmiye ve nihayet ilk ona kaldım. Böylece Gaye Sökmen’in ajansına girmeye hak kazandım. Sonra da Miss Turkey yarışması ve yine ilk on.

Heyecan verici olmalı. Hiç başından komik şeyler geçti mi?

“Gaye Sökmen’in adını duymuştum ama yüzünü hiç görmemiştim, elemelerde ara verildiğinde tuvalete gitmiştim. İçeride Gaye abla vardı. Ona dönüp; “sizce ben ilk yirmiye girer miyim?” diye sordum. O da “bilmem göreceğiz” demişti, sonra kendisini jüride görünce şaşırdım, şimdi onun ajansındayım. Ne zaman aklıma gelse gülerim bu olaya.

Güzellik yarışmalarının kampları eğlenceli oluyor mu peki?

Hem de nasıl! Kampta iki kişilik odalarda kalıyorduk. Oda arkadaşımı pek sevememiştim. Ama hemen yan odadaki kızla çok samimi olduk. Dışarı çıkmak yasak, kameralar var. Ben de aldım yorganı yastığı odanın balkonundan arkadaşımın odasına geçtim. Akşamları süt dağıtılma saatinde cumburlop yine kendi odama tabii…

Mankenlik ve fotomodellik yaptığın dönemler nasıldı?

İlk Rexona reklamına çıktım. Sonra da tanınmamda büyük katkısı olan 3 farklı Molped reklamı çektim. O sıralar İstanbul Kazasker’de anneannemle kalıyordum. Sonunda sürekli önünden geçtiğim Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne kaydoldum ve 8 ay boyunca oyunculuk eğitimi aldım. İlk rolümü yani “Koçum Benim”deki Eylül karakterini ise hocam Müjdat Gezen buldu

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:12 am

Cosmopolitan röportajı

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:12 am

**08.07.2006 Milliyet Tv Eki**

08.07.2006 Milliyet Tv Eki

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:13 am

Formsante Röportajının tamamı

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:13 am

HEY GIRL

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:14 am

Cosmogirl Röportajı

RÖPORTAJLAR - Sayfa 2 Kopyasyenii3nb0re8.th

RÖPORTAJLAR - Sayfa 2 Kopyasyeni2ya0fd2.th

RÖPORTAJLAR - Sayfa 2 Kopyasyenii44iw7kt9.th

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Perş. Mayıs 15, 2008 7:06 am

16.04.2006 Bugün Gazetesi

Güzel oyuncu Yasemin Ergene rol arkadaşı Keremcem'le çıkan aşk dedikodularına son noktayı koydu...

Bu hafta "Aşk Oyunu" dizisinde başrolü oynayan Ekin'le yani
Yasemin Ergene’yle buluştuk. Kendisiyle Bağdat Caddesi’nde bir kafede bir araya geldik. Biraz utangaç ve toy. Ama çok samimi ve zeki. Gençliğinin baharında adım adım şöhreti içine sindirmeye çalışan güzel bir kız. Aslında şöhret onun umurunda değil. O bu âleme şans eseri girip sivrilenlerden. Sorulan her soruyu kendi masum ifadesiyle içtenlikle cevapladı...Biz kendisini çok sevdik. Siz onu zaten çok seviyorsunuz. Onun hakkında merak ettiğiniz her şeyi bu sıcak söyleşide bulabilirsiniz...

- Keremcem'in de ilk dizi denemesi. İşi bilmeyen iki genç, geçtiniz kamera karşısına ve reyting rekoru kıran bir dizi ortaya çıkardınız. Bu nasıl oldu dersiniz?

Bilmem ki sanırım halk bizi çok yakıştırdı birbirimize. Senaryo da güzel. Ekip iyi olunca tuttu.

- Başrol arkadaşınızı ilk gördüğünüzde ne hissettiniz?

Valla o beni görünce içinden demiş ki; "Ana, kara kuru zayıf bir kız, yandık" Ben de "Ayy bu çocuk ya, neresi 25" dedim. Arkadaş oldukça birbirimize ısındık.

- Keremcem'e gösterilen aşırı sevgiyi kıskandığınız oluyor mu?

Diyecek fazla bir şey yok; Keremcem 'Tarkan' oldu resmen.

- Sizin hayranlarınız yok mu?

Erkekler var. Fakat kadınlar duygularını daha çok belli ediyor. Ellerinde kâğıt kalem “Keremcem Keremcem” diye bağırıyorlar. Benim ilk başta beğenmediğim çocuk bakın ne hale geldi? diyorum.

- Neden, yakışıklı değil mi?

Bebek yüzlü erkeklerden hoşlanmıyorum. Daha erkeksi hatları olacak. Uzun burunlu falan mesela.

- O halde aranızda aşk yaşandığına dair iddiaları reddediyorsunuz?

Ar-ka-da-şız. Aklımdan bile geçmez böyle bir şey. Bakın ilk tanışmamız çok ilginçti. Bir banka oturmuş 'Halley' yiyordu. Eline bir mendil almış, yere dökülmesin diye titizleniyordu. O ilk görüş çok önemli, hiçbir şey olmadı. O efendi biri.

- Özel ilişkinizi nasıl yaşarsınız?

Tek bir sevgilim oldu. O da çok zor başladı. 4 ay sonra teklifini kabul ettim. Çok zor bağlanırım, bağlanınca da kolay kolay kopamam.

- Futbolcu sevgiliniz Cihan'dan bahsediyoruz değil mi?

Evet, hayatıma giren tek erkekti o. Ben muhafazakâr bir aileye sahibim. İlk elimi tutan da odur. Cıvık ilişkilerden nefret ederim.

- Cinsellik olmadan aşk yaşanır mı yani?

Yaşanır, ben öyle yaşıyorum aşkı. Belki şu anda kızlar bu tip şeyleri çok küçük yaşta yaşıyorlar ama bizim oralarda hâlâ aşklar saf yaşanıyor.

- Sevdiğiniz erkek sizden bunu isterse cevabınız ne olur?

Bir erkek, "Cinsellik olmadan aşk olur mu?” diyorsa orada biter.

- Anlamadığım tezat bir durum var: Gelenekçi bir aileden geldiğinizi söylüyorsunuz ama bir erkek dergisine çıplak pozlar veriyorsunuz...

İki yıl önceydi. Durumdan dolayı çok pişmanım. Fazla açık da değildi.

- O pozlarla Türkiye'nin en seksi kadını seçildiniz...

Hayır, kesinlikle seksi değilim. Tam tersi masum, cici bici bir kızım. Bence seksi kadın balık etli olur, bakın ben kara kuru bir şeyim.

- Cihan Bey'le ayrılık sebebiniz Keremcem'e duyduğu kıskançlık mıydı dersiniz?

Evet, kıskançtı. Sadece Keremcem'i değil ki herkesi kıskanıyordu.

- Siz de kıskanç mısınız?

Ben de çok kıskancım. Ona futbolu bırakmasını söylerdim çok. O da "Sen kendi mesleğini bırak o zaman" diyordu. Cihan bana İstanbul'a ilk geldiğimde karşısına çıktığım için çok şanslı olduğumu söylerdi hep. "Ben değil de başkası olsaydı seni kullanırdı, harcardı" derdi. O lafları bana insanlara güvenmemeyi öğretti.

- Erkeklere şüpheyle yaklaştığınız için mi hayatınıza kimseyi almıyorsunuz?

Erkeklere güvenmiyorum ve onlardan soğudum. Çok iyi tanımam lazım.

Açık gözlü bir erkek istemiyor

- Aşksızlık zor değil mi?

Dizide ancak Sarp'la Ekin olarak yaşıyorum aşkı. İşte orada el ele falan tutuşuyoruz. Adı duyulmuş bir erkekle olamam. Daha net bir deyişle aşk defteri kabarık olan erkekle flört edemem. Fazla açık gözlü olmamalı. Fazla oraya buraya zıplarsa benimleyken de yapar çünkü.

Şansını denedi şöhreti yakaladı

- Tekirdağlıymışsınız öyle mi?

Evet, Mürefte'den.

- Anlamadım!

Mürefte. Telaffuzu da zor anlaması da. Sanki bir yurt dışı şehri. Önce Almanya'daydık, babam narkotik şubede tercümanlık yapıyordu. 2.5 yaşındayken geldik bu küçük kasabaya.

- Kaç kardeşsiniz?

3 kardeşiz. En büyük ağabeyim 1980 doğumlu; Tahir. Benim bir de erkek ikizim var; Tamer, 21 yaşında.

- Sıradan bir genç kızken nasıl oldu da böyle bir şans yakaladınız?

15 yaşındaydım. Gazetede Elite Model Look için hazırlanan başvuru formunu görünce İstanbul'a gittim. İlk 20'ye kaldım sonra da ilk 10'a.

- O yaşta bir kız neden ünlü olmak ister?

Heyecanla izliyordum mankenleri . Ben de öyle olmak istedim.

- Oyunculuk sevdanız ne zaman başladı peki?

Oyuncu olayım diye bir düşüncem yoktu. Sadece her şeye kapak atayım dedim. İlk dizi çalışmam 'Koçum Benim'di. 'Eylül' karakteri başrollerden biriydi. Çok çaylak olduğum için olmadı. Ardından 'Ah Be İstanbul' ve 'Çocuğun Var mı Derdin Var' geldi.

- Sizi Fatih Aksoy keşfetti...

Ben o rolü bir arkadaşımın vasıtasıyla kaptım. Diziyi evet Fatih ağabey çekiyordu. İlk gün beni gördüğünde "Bu kızı çok aradınız mı?" demiş, o kadar beceriksizmişim. Sonra çok bağırdı bana, uyardı devamlı. İlerleyen günlerde işe yaradı, oyunculuğum oturdu. 'Aşk Oyunu'nun senaryosu eline geçince “Yasemin oynayacak" demiş. Işık görmüş bende.

- Herkesin tanıdığı ve beğendiği biri olmak hoş bir şey mi?

Şöhretle işim yok ki benim. Rahatım o konuda. Yaptığım işten keyif alıyorum o kadar.

- Gözünüz zirvede değil mi?

Bu işi 35'e kadar yapacak değilim ya. 25 - 26 yaşında aşık olayım, oyunculuğu bırakır evimin kadını olurum.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Perş. Mayıs 15, 2008 7:09 am

MASUM VE GÜÇLÜ GÜZEL
Atv ekranlarının sevilen dizisi aşk oyununun başrol oyuncusu Yasemin Ergene,duru güzelliğiyle dikkat çekiyor.Genç oyuncu,kendini dizide canlandırdığı Ekin karakterine benzetiyor:'İyi,ağırbaşlı,ayakları üstünde durabilen...'
Oyunculuğa nasıl başladınız?

-15 yaşına kadar tekirdağ mürefte'de yaşadım.15 yaşında elite model look yarışmasına katıldım.sonra sık sık ananemn yanına İstanbula gelmeye başladım.bı geliş gidişler sırasında Müjdat Gezen Sanat merkezini gördüm ve kayıt yaptırdım.burada tiyatro eğitimi aldım.Müjdat hoca 'koçum benim' dizisini buldu;ilk deneyimimbu dizi olmuştu.bu arada çeşitli reklamlarda oynadım,sonra dizilerden 'çocuğun var derdin var' ve'haylaz babam'da oynadım.ve son olarakta şu an oynadığım ilk başrol deneyimim olan 'aşk oyunu'nda oynuyorum.

İstanbula gelirken ve elite model look'a katılırken hedefiniz oyuncu olmakmıydı?

-Oyunculuğu küçük yaşlardan beri istiyordum ama eğitimim olmadığı için yapıp yapamayacağımı bilmiyorum.model olmayı hiç bir zaman düşünmedim.zaten fiziğimde uygun değil.boyum 1.73,yeteri kadar uzun değil.defileye çıktım ama bana göre değil defile ortamları.

Neden?

-Sabah erken geliyorsunprova yapılıyor,gece geç çıkıyorsun...gerçi oyunculukta da böyle.çalışma şartları çok zor ve yorucu ama oyunculuktan zevk alıyorum defilelerden almıyorum.

Küçük şehirden gelince istanbula alışmak zor olmadımı?

-İstanbula ilk geldiğimde alışamam diye düşünmüştüm.'yolları nasıl bulurum' 'burada yapamam'diyordum.hep annemle gidiyordum dizi çekimlerine.şimdi annem Müreftede,benm ananemin yanındayım.artık istanbulda yaşamanın o kadar ürkütücü olmadığını düşünüyorum.

Nasıl rollerde yer almak istiyorsunuz?

-Aşk oyununda canlandırdığım Ekin rolünü çok seviyorum,belkide bu yüzden hep böyle rollerde yer almak istiyorum.

Ekini sevmenizin nedeni nedir?

-İyi bir karakter.bana uyuyor,benim gibi biri.insanlarıngözünde kötü izlenim bırakmayan bir rol.ağırbaşlılıyla,ailesine sahip çıkmasıyla,,ayakları üzeründe durmayı bilen bir kız.bu yüzden ekini seviyorum

Sizde böyle bir insansınız,öylemi?

-öyleyim evet.bende ağırbaşlıyımaileme sahip çıkıyorumve kendi ayaklarımın üstünde duruyorum.

Ünlü oldunuz mu?

-kendimi ünlü biri olarak görmüyoruım.sadece yolda insanlar tanıyor tek fark bu.

Tanınmak hayatınızı hiç mi değiştirmedi?

-karakterimi değiştirmedi aynıyım.hala müreftedeki arkadaşlarımı ararım,konuşurum,görüşürüm ama sokağa çıktığımda evet insanların yüzü bana doğru dönüyor,imza alıyorlar,çocukalr'ekin abla,ekin abla'diyerek arkamdan koşuyorlar.sadece bu tarz bi değişiklik oldu.onun dışında hep dizi çekimindeyim,işe yöneldm.dizi başladığından beri hayat durdu sankiboş günüm olduğunda da uyuyorum evde dinleniyorum.

Çok genç yaşta ağır bir sorumluluk değilmi?sizin yaşınızdaki kızlar arkadaşlarıyla gezerken...

-Böyle daha iyi aslında.ben halimden memnunum.dışarı çıkmak istemiyorum.özellikle son zamanlarda böyle bi halim var.evde oturayım,yemek yapayım...yemek yapmayı öğreneyim daha doğrusu.bunlardan hoşalanıyorum

Nasıl giyinirsiniz?

-spor tarzım var.topuklu ayakkabı giymeyi makyaj yapmayı sevmem.öncedende böyleydim.hatta annem kızar'kızım bi renk ver şu yüzüne,saçını topla'derdi

Takı takmayı sever misiniz?

-dönem dönem değişiyor.bir dönem geliyorhiç takmak istemiyorum bazende çok takıyorum.renkli şeyler seviyorum

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Perş. Mayıs 15, 2008 7:11 am

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Salı Mayıs 20, 2008 9:36 am

Hürriyet Gazetesi-Kelebek Eki
24 Ekim 2005

Başrol için beş yıl bekledim

Pınar YILMAZERLER

"Aşk Oyunu" adlı dizinin yıldızı Yasemin Ergene, hayatının en mutlu günlerini yaşadığını söylüyor. Yasemin, "Mürefte'den İstanbul'a geldiğimde 15 yaşındaydım. Şimdi 20 yaşındayım ve tek başıma birçok zorluğu yendim" diyor.

- Klasik bir soruyla başlayacağım; kimdir Yasemin Ergene?

15 yaşına kadar Mürefte'deydim. Sonra anneannemin yanına, İstanbul'a geldim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro eğitimi aldım. ‘Koçum Benim'le ilk dizi deneyimim gerçekleşti. Aynı zamanda Gaye Sökmen Ajans'a da bağlıydım. Reklam filmlerinde oynadım. Sonra ‘Çocuğun Var Derdin Var' adlı sit-com'da 66 bölüm rol aldım. Ardından da ‘Aşk Oyunu' projesi geldi.

- ‘Aşk Oyunu'ndaki Ekin karakteri ilk başrolün mü?

Evet. ‘Yapabilir miyim' diye çok heyecanlandım. Ama artık alıştım.

- Daha farklı, hatta marjinal bir rol istemez misin?

Marjinal roller bana göre değil!

- Sonuçta oyunculuk eğitimi almışsın. Sınırları zorlamak istemez mi insan?

En fazla polisiye bir filmde oynamak isterim, o kadar.

- Nehir Erdoğan'la benzetiliyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

İlk kez duyuyorum bunu. Oyunculuk açısından da, tip açısından da çok farklıyız.

- Oyunculuk eğitimi alanlar dublajda kendi seslerini kullanıyorlar. Senin seslendirmeni neden başka biri yapıyor?

Çok hızlı konuşuyorum çünkü. Bende biraz Trakya lehçesi var. Bazen kelimeleri yutuyorum.

- Bir dergiye çıplak pozlar verdin. Şöhrete giden yol, çıplaklıktan mı geçiyor?

Neden böyle bir şey yaptığımı ben de merak ediyorum! Cahillik diyelim. Çok pişmanım.

- Ama ‘Oyunculukta Türkan Şoray kurallarım var' diyorsun...

Evet, sevişmem. Bir ağabeyim, bir de erkek ikizim var. Küçük yerde yetiştik biz. Ailem hálá orada yaşıyor. Çıplak pozlardan sonra en büyük tepkiyi ailemden aldım. Onlar anlayışla karşılasa bile etraf karşılamıyor.

- Oyunculuğunla ilgili ne tür tepkiler geldi?

Kötü bir tepki almadım. Zaten Ekin karakteri de müthiş oyunculuk gerektiren bir karakter değil.

- Kendin için, ‘Ben zorlukları yendim' diyebilir misin?

Diyebilirim. Çünkü İstanbul'a gelmek benim için büyük zorluktu. Tek başıma geldim. Mürefte'de kalsaydım bu işi yapamayacaktım. Geldim, başardım. Daha yolun başındayım tabii.

- En beğendiğin özelliğin ne?

Evcimen olmam. Hep evdeyim, çıkmıyorum dışarı.

- Peki beğenmediğin özelliğin...

Sinirlendiğimde her şeyi içime atıyorum. Bir an geliyor bunun sonucunda; ya ağlıyorum ya da gülme krizine giriyorum!

- Keremcem'le çok yakıştırılıyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

Herkes; ‘Beraber misiniz?' diye soruyor. Ama yok öyle bir şey. O benim ağabeyim!

- Senin hayallerini nasıl biri süslüyor peki?

Benim gibi evcimen biri! Sahiplenmeyi bilmeli. Bir de fazla arkadaşının olmaması gerekir.

AJANDA

24 EKİM

Ülkemizi daha önceleri de ziyaret eden Pink Martini, yine konuğumuz oluyor. Müthiş konserlerini Ankara, MEB Şura Salonu'nda verecekler.

27 EKİM

60'lı ve 70'li yılların müziğine özlem duyanların her ay düzenlenen nostalji gecelerinden tanıdıkları Naftalin, bir kez daha Balans Music & Performance Hall'de...

Mezuniyet töreni kabusa döndü

Nihayet beklenen gün gelmişti, mezuniyet törenindeydik. Büyük ihtimalle hoşlandığım çocukla ilk dansımı yapacaktım. Dans müziklerini beklerken, bir ara masanın diğer ucunda bulunan meyve tabağına hamle yaptım. Arkadaşım da bunu fırsat bilip sandalyemi çekiverdi! Sandalyeye oturuyorum diye kendimi bıraktığım anda yerdeydim! Hoşlandığım çocuk durumu görmüş kahkahalarla gülüyordu. Dans hayalim suya düştü, tören kabusa dönüştü. SAKAR KIZ-14

BAY AŞK UZMANI

Bugüne dek kimse çıkma teklif etmedi

YORUMSUZ: 15 yaşındayım. Şimdiye kadar çıktığım biri olmadı. Aslında çirkin sayılmam ama bana arkadaşlık teklif eden kimse çıkmadı karşıma. Bu sene dershanede birini sevdim. Duygularımı belli etmeye çalıştım ama o anlamadı ya da anlamak istemedi. Onu hálá unutamıyorum. Sürekli onu düşünüyorum. Lütfen bana yardım edin. Çok zor durumdayım.

BAY AŞK UZMANI: Belki sen duygularını belli ettiğini düşünüyorsun ama karşındaki kişiye gerekli mesajları vermemiş olabilirsin. Bunu hiç düşündün mü? Kimi insan birinden hoşlanınca daha çekingen olabilir, duygularını rahat ifade edemez. Sende de böyle bir durum söz konusu olabilir. Dersle ilgili bir şey sor, tuttuğu notları al, defterini ödünç iste... Biraz cesaretini topla yeter!

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Ptsi Haz. 09, 2008 8:05 am

ARKADAŞLAR BURAYA YORUM YAZMAYIN BURAYA YAZDIĞINIZ YORUMLAR SİLİNECEKTİR!!!

(¯`·._.·YASEMİN ERGENE·._.·´¯)

Basından Haberler

RÖPORTAJLAR

RÖPORTAJLAR