(¯`·._.·YASEMİN ERGENE·._.·´¯)

Konu: RÖPORTAJLAR C.tesi Nis. 26, 2008 10:39 am

BULDUĞUMUZ RÖPORTAJLARI BURADA PAYLAŞABİLİRİZ..

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR C.tesi Nis. 26, 2008 10:40 am

D-SMART MART 2008

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Ptsi Mayıs 12, 2008 4:49 am

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Ptsi Mayıs 12, 2008 4:50 am

Hürriyet Gazetesi-Kelebek Eki
24 Ekim 2005

Başrol için beş yıl bekledim

Pınar YILMAZERLER

"Aşk Oyunu" adlı dizinin yıldızı Yasemin Ergene, hayatının en mutlu günlerini yaşadığını söylüyor. Yasemin, "Mürefte'den İstanbul'a geldiğimde 15 yaşındaydım. Şimdi 20 yaşındayım ve tek başıma birçok zorluğu yendim" diyor.

- Klasik bir soruyla başlayacağım; kimdir Yasemin Ergene?

15 yaşına kadar Mürefte'deydim. Sonra anneannemin yanına, İstanbul'a geldim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro eğitimi aldım. ‘Koçum Benim'le ilk dizi deneyimim gerçekleşti. Aynı zamanda Gaye Sökmen Ajans'a da bağlıydım. Reklam filmlerinde oynadım. Sonra ‘Çocuğun Var Derdin Var' adlı sit-com'da 66 bölüm rol aldım. Ardından da ‘Aşk Oyunu' projesi geldi.

- ‘Aşk Oyunu'ndaki Ekin karakteri ilk başrolün mü?

Evet. ‘Yapabilir miyim' diye çok heyecanlandım. Ama artık alıştım.

- Daha farklı, hatta marjinal bir rol istemez misin?

Marjinal roller bana göre değil!

- Sonuçta oyunculuk eğitimi almışsın. Sınırları zorlamak istemez mi insan?

En fazla polisiye bir filmde oynamak isterim, o kadar.

- Nehir Erdoğan'la benzetiliyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

İlk kez duyuyorum bunu. Oyunculuk açısından da, tip açısından da çok farklıyız.

- Oyunculuk eğitimi alanlar dublajda kendi seslerini kullanıyorlar. Senin seslendirmeni neden başka biri yapıyor?

Çok hızlı konuşuyorum çünkü. Bende biraz Trakya lehçesi var. Bazen kelimeleri yutuyorum.

- Bir dergiye çıplak pozlar verdin. Şöhrete giden yol, çıplaklıktan mı geçiyor?

Neden böyle bir şey yaptığımı ben de merak ediyorum! Cahillik diyelim. Çok pişmanım.

- Ama ‘Oyunculukta Türkan Şoray kurallarım var' diyorsun...

Evet, sevişmem. Bir ağabeyim, bir de erkek ikizim var. Küçük yerde yetiştik biz. Ailem hálá orada yaşıyor. Çıplak pozlardan sonra en büyük tepkiyi ailemden aldım. Onlar anlayışla karşılasa bile etraf karşılamıyor.

- Oyunculuğunla ilgili ne tür tepkiler geldi?

Kötü bir tepki almadım. Zaten Ekin karakteri de müthiş oyunculuk gerektiren bir karakter değil.

- Kendin için, ‘Ben zorlukları yendim' diyebilir misin?

Diyebilirim. Çünkü İstanbul'a gelmek benim için büyük zorluktu. Tek başıma geldim. Mürefte'de kalsaydım bu işi yapamayacaktım. Geldim, başardım. Daha yolun başındayım tabii.

- En beğendiğin özelliğin ne?

Evcimen olmam. Hep evdeyim, çıkmıyorum dışarı.

- Peki beğenmediğin özelliğin...

Sinirlendiğimde her şeyi içime atıyorum. Bir an geliyor bunun sonucunda; ya ağlıyorum ya da gülme krizine giriyorum!

- Keremcem'le çok yakıştırılıyorsun. Bu konudaki düşüncelerin nedir?

Herkes; ‘Beraber misiniz?' diye soruyor. Ama yok öyle bir şey. O benim ağabeyim!

- Senin hayallerini nasıl biri süslüyor peki?

Benim gibi evcimen biri! Sahiplenmeyi bilmeli. Bir de fazla arkadaşının olmaması gerekir.

AJANDA

24 EKİM

Ülkemizi daha önceleri de ziyaret eden Pink Martini, yine konuğumuz oluyor. Müthiş konserlerini Ankara, MEB Şura Salonu'nda verecekler.

27 EKİM

60'lı ve 70'li yılların müziğine özlem duyanların her ay düzenlenen nostalji gecelerinden tanıdıkları Naftalin, bir kez daha Balans Music & Performance Hall'de...

Mezuniyet töreni kabusa döndü

Nihayet beklenen gün gelmişti, mezuniyet törenindeydik. Büyük ihtimalle hoşlandığım çocukla ilk dansımı yapacaktım. Dans müziklerini beklerken, bir ara masanın diğer ucunda bulunan meyve tabağına hamle yaptım. Arkadaşım da bunu fırsat bilip sandalyemi çekiverdi! Sandalyeye oturuyorum diye kendimi bıraktığım anda yerdeydim! Hoşlandığım çocuk durumu görmüş kahkahalarla gülüyordu. Dans hayalim suya düştü, tören kabusa dönüştü. SAKAR KIZ-14

BAY AŞK UZMANI

Bugüne dek kimse çıkma teklif etmedi

YORUMSUZ: 15 yaşındayım. Şimdiye kadar çıktığım biri olmadı. Aslında çirkin sayılmam ama bana arkadaşlık teklif eden kimse çıkmadı karşıma. Bu sene dershanede birini sevdim. Duygularımı belli etmeye çalıştım ama o anlamadı ya da anlamak istemedi. Onu hálá unutamıyorum. Sürekli onu düşünüyorum. Lütfen bana yardım edin. Çok zor durumdayım.

BAY AŞK UZMANI: Belki sen duygularını belli ettiğini düşünüyorsun ama karşındaki kişiye gerekli mesajları vermemiş olabilirsin. Bunu hiç düşündün mü? Kimi insan birinden hoşlanınca daha çekingen olabilir, duygularını rahat ifade edemez. Sende de böyle bir durum söz konusu olabilir. Dersle ilgili bir şey sor, tuttuğu notları al, defterini ödünç iste... Biraz cesaretini topla yeter!

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Ptsi Mayıs 12, 2008 4:51 am

AŞK OYUNU” DİZİSİNİN YAKIŞIKLISI KEREMCEM VE GÜZELİ YASEMİN ERGENE'YLE "AŞK VE CİNSELLİK" ÜZERİNE “MİNİ ANKET!” MUZIR SORULARA MUZIR YANITLAR İÇİN TIKLAYIN!...

İkisi de genç ikisi de hoş. Peki onlar kimi beğeniyor?

Sabah Gazetesi’nden Eylem Bilgiç, tam sayfa röportaj yaptığı Keremcem ve Yasemin Ergene'ye karşı cinse ve cinselliğe bakışlarını sormuş...

İşte sorular ve ikilinin yanıtları;

* Sharon Stone mu Julia Roberts mı?
K.D: Sharon Stone.

*Brad Pitt mi, Jim Carry mi?
Y.E: Brad Pitt tabii ki. –

*Deniz kenarında tatil mi, dağda kayak yapmak mı?
K.D: Herhalde deniz kenarı, güneşi çok seviyorum çünkü.
Y.E: Ben de deniz kenarı isterim. Dalayım, teknemi bağlayıp yüzeyim...

*Karşı cinste sarışın mı, esmer mi tercih edersiniz?
K.D: Hiçbir fikrim yok. Renkle hiçbir alakası yok bunun.
Y.E: Kesinlikle esmer erkek. Ne o sarışın erkek çiğ çiğ...

*Poligami mi, monogami mi?
K.G : Tercihim monogami.
Y.E.: Poligami, monogami onlar ne?
K.G: Poligami çok eşlilik, monogami tek eşlilik. Ergenlik döneminde poligami genç erkekler tarafından sevilen ve hedeflenen bir şeydir. Benim de öyle dönemlerim oldu. Ama hiç hedeflenecek, takdir edilecek bir şey değil.
Y.E.: Benim için çok eşli, ben yapamam öyle tek kişiyle (gülüşmeler).

*Aşk mı seks mi?
K.G: Aşk.
Y.E: Aşk.

*Boxer mı, slip mi?
K.G: Boxer. Daha rahat, estetik, daha sağlıklı.
Y.E: Niye daha sağlıklı?
K.G.: Nasıl anlatayım ben sana bu sorunun cevabını şimdi?

*G-string mi, slip mi, şort mu?
Y.E: Ne söyleyeyim ki? Değişiyor, hepsinin yeri ayrı benim için. Ama herhalde g-string.

*Peki karşı cinste hangisini tercih ediyorsunuz?
K.G: (Gülüyor) Cevabını biliyorsunuz bu sorunun.
Y.E.: Ne?
K.G:G-string.
Y.E.: O niye?
K.G: Daha az...
Y.E.: Ele avuca daha iyi geliyor herhalde...

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Ptsi Mayıs 12, 2008 4:52 am

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 10:55 am

DİZİ DERGİSİ RÖPORTAJI

doktorlardizisi.biz'den alıntıdır..

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 10:56 am

İzzet'le çok mutluyum

Yasemin Ergene, ileride pişman olmamak için sevişme sahnelerinde rol almayacağını söyledi

Şöhreti "Aşk Oyunu" dizisiyle yakalayan ve şu sıralar "Doktorlar" dizisinde canlandırdığı Ela karakteriyle büyük beğeni toplayan Yasemin Ergene, ileride pişman olmamak için sevişme sahnelerinde rol almayacağını söyledi: "Cüretkâr bir karakteri oynamayacağımı herkes bilsin. Ben küçük bir yerde yaşadım, ailem hâlâ orada... Onların sıkıntı çekmesini, aramızda sorun çıkmasını istemem bu yüzdende hiçbir filmde ya da dizide sevişmem."

Doktorlar dizisinde canlandırdığı Ela karakteriyle büyük beğeni toplayan Yasemin Ergene, hem kariyeri hem de özel hayatı hakkında konuştu. Gelecekte pişman olmamak için sevişme sahnelerinde rol almayacağını belirten genç oyuncu, İzzet Özilhan’la olan ilişkisi hakkında şu yorumu yaptı: "Şu an için evlenmeyi düşünmüyoruz ancak her şey güzel gidiyor. Çok mutluyum."

n "Doktorlar" dizisi nasıl gidiyor?

- Çekimler iyi gidiyor ama biraz yorucu oluyor. Ancak her şeye rağmen güzel.

n Doktor olmaya alışabildiniz mi?

- İzmit’ten sete gelirken, yolda bir kaza gördüm, kadın kanlar içinde yerde yatıyordu. O an düşündüm de eğer gerçek doktor olsaydım, kadına hemen müdahale ederdim. Ama ben kan görmeye dayanamıyorum. Biz dizide suni kan kullanıyoruz. Ama yine de alışamadım doktor olmaya.

n Halktan gelen eleştiriler nasıl?

- Gelen eleştiriler çok iyi. İnsanlar performansım çok beğeniyor.

n Peki, siz kendinizi nasıl buluyorsunuz?

- Performansımdan memnunum.

n Oyunculuğunuzu geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

- Okula gidersin, hocaların anlatır ama sette her oyuncu senin hocan gibi. Tecrübeli oyuncuları sürekli takip ediyorum. Sinemayla da aram çok iyi. Sürekli film izliyorum.

n Kendinizi izlerken özeleştiri yapar mısınız?

- Hatalarımı sürekli düzeltmeye çalışıyorum. Rol aldığım eski dizileri izlediğim zaman da kendime dair çok hata buluyorum. Oyunculuk gerçekten zor bir meslek. Sürekli kendinizi geliştirmek zorundasınız.

n Dizi sektöründe çok fazla genç oyuncu var. Nasıl bir rekabet ortamı içindesiniz?

- Kendime, kendimden başka bir rakip görmüyorum. Bence herkes kendine göre başarılı. Herkesin farklı tipi var. Dizilerde de farklı karakterler var ve bu yüzden çatışma olmuyor.

n "Aşk Oyunu" ve "Doktorlar" dizisinde hep masum karakterler canlandırdınız. İleride daha sert karakterleri oynamak istemez misiniz?

- Bu zamana kadar bana hep masum karakterler teklif edildi. Ancak benim öyle ille de iyi, masum karakter oynayayım diye bir takıntım yok. Kötü, hep kötü karakteri oynar ve öyle yazılır. Kötü bir karakteri oynamayı çok isterim. Psikolojik sorunlar yaşayan bir karakter de olabilir. Yeter ki, teklif gelsin.

AİLEMİ ZOR DURUMA DÜŞÜRMEMEK İÇİN SEVİŞMEM

n Yeni projeler geliyor mu?

- Şu an "Doktorlar" dizisine devam ediyorum. Sinema teklifleri geliyor ama ince eleyip sık dokuduğum için her role sıcak bakmıyorum.

n Daha önceki röportajlarınızda Türkan Şoray kurallarının sizin için de geçerli olduğunu söylemiştiniz. Bu konuda kararlı mısınız hálá?

- Kesinlikle... Cüretkár bir karakteri oynamayacağımı herkes bilsin. İleride pişman olmamak için böyle bir karar aldım. Ben küçük bir yerde yaşadım, ailem hálá orada... Onların sıkıntı çekmesini, aramızda sorun çıkmasını istemem, bu yüzden de hiçbir filmde ya da dizide sevişmem.

n Ama siz bir oyuncusunuz?

- Evet, oyuncu yeri gelince sevişme sahnelerinde de rol almak zorunda ama ben böyleyim. Beni kabul eden böyle kabul etsin.

n İzzet Özilhan’la ilişkiniz nasıl gidiyor?

- Her şey yolunda. İyi gidiyor! Mutluyum, her şey çok güzel gidiyor...

n Evlilik planları yapıyor musunuz?

- Her şeyin, hayırlısı... Şu an böyle bir düşüncemiz yok.

Hürriyet-Kelebek Eki

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 10:57 am

TV'NİN DOKTORLARI
elite model look yarışmasından sonra koçum benim adlı diziyle ekranlara merhaba diyen yasemin ergene ile doktorlar dizisinin özenle hazırlanmış setinde bir araya geldik.hadeflerinden ve ekranların sevilen dizisi ''doktorlar''dizisinden bahseden yasemin ergene ile keyifli bir sohbet yaptık.
'' ben her zaman doğallıktan yanayım,eğer çok bunalmışsam veya çok üzülmüşsem ağlamaktan çekinmem ve insanlar beni yanlış anlarla diye düşünmem''diyerek sözlerini devam eden yasemin ergene ''doğallık benim en önemli yanım, ağlamak benim rahatlamamı sağlıyor bazen''diyor.
1985 yılında almanyada doğan Yasemin Ergene,15 yaşınna kadar tekirdağın bir beldesi olan müreftede yaşamış.''içimde hep deli dolu bir kız vardı''diyerek sözlerine başlıyor.çocukluk günlerinden bahsetmesini istediğimizde ''ben,erkek ikizim ve ağabeyim ile birlikte büyüdüğüm için erkek gibiyim aslında.hanım hanımcık tarafım var ama içimde hep deli dolu bir kız var.hiç kız arkadaşım yoktu,erkek arkadaşlarım oldu vee onlarla oyun oynardum''.elite model look yarışmasında ilk 20 ye kalmasında sonra müjdat gezen sanat merkezine kaydolan ve tiyatro eğitimi alan Yasemin Ergene ilk ekran deneyimini ''koçum benim'' dizisinde yaşamış ve daha sonra sevilen projelerle ekrandaki yerini korumuş.
ZARAR GELECEĞİNİ ANLADIĞIMDA DURMAK İSTERİM''
beş yıldır dizi setlerinde yani olayın mutfağında da öğrenimine devam ettiğini söyleyen yasemin ergene ''oyuncu olmak istiyorum ve istediğim işi yapıyorum.fakat kendime bir hedef belirlemedim.hiç bir zaman ''şurda olmak istiyorum'' demedim.şuan bulunduğum yerden memnunum.bana zarar geleceğini anladığım yerde durmak isterim.çünkü ben medyada ya da magazinde çıkmıyorum.sadece işimi yapıyorum,benim için fazlasına gerek yok''.hayalindeki meslek için fedakarlık yaparken kendine dikkat etmeye çalıştığını söyleyen bazı günler 24 yada 36 saat çalıştığını belirten yasemin ergene,herşeyin ekranda iyi işler yapmaya deyeceğini söylüyor.
NASIL DOKTOR OLUNUR?
''39 bölüm bittinde doktor olabiliriz '' diterek sözlerine başlayan yasemin ergene,dizi çekimlerine başlanmadan önce 3 hafta hastanede nasıl el yıkanacağını,nasıl steril olunabileceği,nasıl dikiş atılabileceği konusunda eğitim aldıklarını söylüyor.A'dan Z'ye gerçek bir hastaneyi andıran dizi setindeki kan dışındaki herşey gerçek.çekimler yapılırken kendini doktor gibi hissettiğini söyleyen Yasemin Ergene,''rolüme o kadar çok adapte oluyorumki,kendimi gerçek bit ameliyatın ortasındaymış gibi hissediyorum''diyor ve bu mesleği çok sevebileceğini fakat duygusallığı yüzünden yapamayacağını söylüyor..
DİZİ İÇİN GELEN TEPKİLER
Dizi için gelen tepkileri sorduğumuzda,tüm bunların gereksiz olduğunu ve yapılan iyi işin,verilen emeklerin ön planda tutulması gerektiğini söyledi.yasemin ergene''türkiye de farklı bir dizi yapıldığı için için çok muylu olmaları gerekirken bazı eleştirmenler çok acımasızca ve hiç emek verilmemiş gibi eleştiriyorlar.diziden asistan ve doktor aşklarını eleştiriyorlar böyle bir şey imkansızmış gibi.mesela bizim başımızda duran cerrahında eşi asistanmış.onların hayatı hep hastanede geçiyor ve ya asistanıyla ya da başka biriyle doktorlarla evleniyorlar.bu gayet normal.ayrıca gençlere bir çok mesaj veriyor'' diyerek gereksiz eleştirileri değerlendiriyor.
Ayrıca dizinin insanlarasağlık konusunda mesajlar verdiğini söyleyen Yasemin Ergene,''parkinson hastalığının ameliyatla tedavi edilebildiğini bilmiyordum.parkinson ameliyatına girdim ve beyine bir tel sokularak hasta damarın bulunup o titremeni yok olduğunu öğrendim.hem eğitici,hemde farklı,hem de doktora gitmekten korkan hastaların korkularını yenmeleri konusunda faydalı bir iş yapıyoruz.meslek seçiminde kararsız kalan gençlerinde yönlendirme konusunda başarılı bir dizi''.
OYUNCULUK VE YASEMİN ERGENE
''bir önceki dizilere göre iyi olduğumu düşünüyorum.ama ''doktorlar''dizisinden sonra mimiksiz ve donuk oynadığımı fark ettim.ilerleyen yıllarda belki de bu dizideki oyunculuğu beğenmeyeceğim''eğitimine devam ettiğini ve işi mutfağında öğrendiğini söyleyen Yasemin Ergene''ileride kendini daha da geliştirmek istediğini söylüyor'':
kaynak:BBRLook

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 10:57 am

YASEMİN ERGENE RÖPORTAJI
Doktorlar dizisnin çaylak doktoru ela rolündeki yasemin ergene,yaz boyu gelen dizi tekliflerini doktorlar için reddettiğini söyledi,Ergene(bu benim prensibim değil) dedi.
Dizide canlandırdığı ela karakteri ile iilgili yasemin ergene şunları söyledi:doktorluk mesleğinin sıl zorluklarıyla karşılaşan öncelikle getir götür işlerine bakan biriyiz.ela, bu sezonda hem ağlatacak hem güldürecek hem de aşkını doludizgin yaşayacak dedi.
Yaz boyunca dizinin fanatik izleyicilerinin soruları ile karşılaştığını da anlatan ergene,(ameliyat hanedeki patlama sonucunu herkes merak ediyordu,bu yüzden yaz boyunca beni sıkıştırdılar NE OLACAK diye.Fakat senaryoyu bilmediğim için kimseye bişey söyleyemedim.
ARTIK DOKTOR OLMAK İSTEMİYORUMM
Gelen teklifleri de diziye devam etme kararı aldığı için reddettiğin anlatan ergene,Ben iki işte birden çalışmak istemiyorum.Bu dizi benim için yeterli.Her şeyimle Doktolrlar a yoğunlaşıyorum,İki dizide oynamak benim prensibim değil.Ancak bu dizi bittiği zaman teklifleri değerlendireceğim.dedi
Doktor olmayı HAYAL ETTİĞİM ANLAR OLMUŞTU.ŞİMDİ oyunculuğu seçmemin verdiği şansla bu mesleğin kıyısından da olsa inceliklerini öğreniyorum.Fakat daha önce doktor olmayı istememe rağmen artık bu mesleğe çok sıcak bakmıyorum.Çünkü çok büyük sorumluluklar taşıyorsunuz ve bu hiç kolay bir iş değil şekline konuştu.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 10:59 am

Camellia'ya teşekkürler
(alıntıdır..)

Selam. İşte dün elmax'da konuşulanlar:) Bazı yerlerde ses çok geri planda kalmış o yüzden anlayamadım ve yazamadım. Bu yazdıklarımla idare edersin artık:)

Bu gazetede Keremcem-İzzet-Kutsi-Yasemin dedikodusundan sonra Keremcem ile konuştunuz mu?

Eee normalde konuştuğumuz bi insan, yani haberler çıkmadan öncede biz konuşuyorduk sürekli telefonda, ama haberler çıktıktan sonra hiç konuşmamaya başladık. Demek ki bir şey yaptı ki, o suçlu ki, beni aramaya cesaret edemiyor.

Burda bir soru daha soruluyor ama tam çekmemiş kayıt... Anlayamadım o yüzden. Ama İzzetle ilgili bir soru.

İlişkinin gazeteye çıktığı gün inildi tabi ki.Ama Allah’tan erkek arkadaşım güvendiği için o da destek oldu bana.

Peki ne dedi size? Boşver, Aldırma...Nasıl bir yorum yaptı?

Yani yapılan bi şey mutlu bi insanı ya mutsuz etmek için ya da.... Aldırma dedi böyle şeylere. Destek oldu.

Bu olay sizi baya bir etkilemiş herhalde gözleriniz doldu.

Olay evet yani... Kutsi’de buna katıldı.Aşk üçgeni hiç bilmiyorum... Karalamaya çalışıyorlar.

Ayrılma-barışma oldu mu?

Bir ayrılma-barışma olmadı.Biz bir aydır beraberiz. Daha evvelden tanıyoduk.

Başka işleriniz olacak mı?

Ben deminde söyledim iki işi bir arada yaptığım zaman kendimden rahatsızlık duyarım. Yoğun tempoda...düşüyorum yani... O yüzden tek iş iyi.

İzzetle ilgili bir soru geldi?

Onunla ilgili bir şey söylemedi. Yani daha önce konuştuğumuz için.Sekiz aydır falan konuşuyorduk. Bir aylık falanda bir ilişki yaşıyoruz.Eee gurur duyuyormuş yani.

Anca bu kadarını kaydedebilmişim. Ama bunun dışında hatırladığım kadarı ile. Hastanenin değiştiğini buna sevindiğini çünkü bu yeni hastane Ataşehir’de olduğu için evine daha yakın olduğunu ve daha konforlu olduğunu söyledi. Mehmet, Aysun ve Özgül2ün diziden kesin olarak çıktığını söyledi. Yeni sezonda dizinin daha hareketli ve keyifli olduğunu bu diziden çıkanlarla dizinin bir şey kaybetmediğini yeni gelen iki kişinin çok renk kattığını söyledi..

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:00 am

Not: Dizifilm'den ekin=sarp üye'den alintidir

**HELLO DERGİSİ 16.05.2007**

HELLO DERGİSİ 16.05.2007

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:00 am

Hürriyet Kelebek

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:01 am

Keremcem'le aşk yaşamadık

Yasemin Ergene oyunculuk konusunda ise iddialı: "Kendime, kendimden başka bir rakip görmüyorum."

Son dönemde "Doktorlar" dizisindeki rolüyle izleyici karşısına çıkan Yasemin Ergene, oyunculuk konusunda iddialı konuştu. "Kendime kendimden başka rakip görmüyorum. Bence herkes kendine göre başarılı ve herkesin farklı bir tipi var" diyen Ergene, Keremcem'le aşk yaşadığı iddialarıyla ilgili ise şunları söyledi: "Keremcem ile aşk yaşamadım. Bu olay hep gündeme geldi, hep yok dedik ama bir türlü anlatamadık."

Kendimden başka rakibim yok

"Doktorlar" dizisinin güzel oyuncusu Yasemin Ergene, Hello! dergisine verdiği röportajda, mütevazı bir hayatının olduğunu, lüzumsuz yere para harcamadığını ve fazla lüksünün olmadığını söyledi. Ergene oyunculuk konusunda ise iddialı: "Kendime, kendimden başka rakip görmüyorum."

n Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?

- 22 Ocak 1985 Hamburg doğumluyum. Üç yaşındayken ailemle birlikte Mürefte’ye (Tekirdağ’da bir kıyı kasabası) temelli dönüş yaptık. Liseye kadar orada okudum. 17 yaşımda İstanbul’a anneannemin yanına geldim. Hálá beraber yaşıyoruz. Bu arada Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne gidip tiyatro eğitimi aldım. Gaye Sökmen Ajansı’na kaydoldum. Babam sülük ihracatı yapıyor. Değişik bir meslek farkındayım. Ama tıpta yararlı bir hayvandır kendileri. Annem ise ev hanımı.

n Şov ve sinema dünyasına nasıl adım attınız?

- 15 yaşımda Elite Model Look yarışmasında ilk 10’a girdim. O sırada Mürefte’deydim. İlk elemelere çağrıldım. Annemle İstanbul’a geldik, yarışmaya seçildim ve o vesileyle Gaye Sökmen Ajansı’na bağlanmış oldum.

n Nasıl bir güzellik anlayışınız var?

- Benim için güzellik aynı zamanda doğallıktır. Doğal olmayı seviyorum ve eminim ki doğal olan herkes daha güzeldir. Makyajın arkasına sığınmak kendini kandırmaktır. Çirkin insan yoktur. Herkes dört dörtlük değildir ama çekici ve güzel bir yerleri mutlaka vardır. Ben kendimi beğeniyorum ama, aman aman güzel bulmuyorum.

n Kendinize ne kadar güveniyorsunuz?

- Kendime sonsuz güvenim var. Yaptığım işte iddialıyım ama her zaman amatör ruhla çalışıyorum. Böyle yaptığım zaman öğrenecek çok şeyin olduğunu görüyorum. Hiçbir zaman ’oldum’ demedim, demem de. Çünkü diyenler her zaman yerinde sayar.

n Hangi yönünüzü törpülemek isterdiniz?

- Çok duygusal bir yapıya sahibim. Bu yönümün biraz daha azalmasını istiyorum. Ancak bu durumun işime yararı çok oluyor. Dizilerde genelde duygusal kızı canlandırdığım için bayağı rahat oluyor.

n Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

- Ailem buradaysa zamanımı onlarla beraber geçiririm. Eğer bir gün boşsam o gün bol bol uyurum. Uyandığımda da yapmam gereken işleri hallederim.

n Sık sık aşık olan biri misiniz?

- Aşk anlatılmaz yaşanır... Ben çok zor aşık olurum. Bugüne kadar bir kere aşık oldum. İlk gördüğünde, karşısında heyecandan duramıyorsan ve bir sene sonra da aynı heyecanı hissediyorsan işte o zaman aşıksındır. Aşk olması gereken bir şeydir ama karşılıksız olduğu zaman da acı veriyor olsa gerek.

n Keremcem ile bir dönem aşk yaşadınız. Başaramadığınız şey ne oldu?

- Bunu hep söylüyorum, Keremcem ile aşk yaşamadım. Bu yüzden başaramama gibi bir durum söz konusu değil. Bu olay hep gündeme geldi, hep yok dedik ama bir türlü anlatamadık.

n Yeni projeleriniz var mı?

- Yazın belki bir sinema filminde rol alabilirim.

n Televizyonda oldukça fazla genç oyuncu var. Nasıl bir rekabet ortamı içindesiniz?

- Kendime, kendimden başka rakip görmüyorum. Bence herkes kendine göre başarılı. Herkesin farklı tipi var. Dizilerde de farklı karakterler var ve bu yüzden çatışma olmuyor.

n Peki, siz hangi oyuncuları beğeniyorsunuz?

- Meltem Cumbul, Çetin Tekindor ve Özgü Namal’ı çok beğeniyorum.

n Hayalleriniz arasında şu aşamada neler var?

- Beni zedelemeyecek yere kadar gelmek isterim. Eğer bu bir sene sonra olacaksa da şu anki konumumda durmayı yeğlerim.

Hiç lüksüm yok

n En çok neden nefret edersiniz?

- Herkes gibi yalana asla tahammülüm yok. Kimse yalanı sevmez ama ortalık yalan dolu.

n Nasıl bir yaşantınız var?

- Benim lüksüm yoktur. Herkes gibi evden işe, işten eve gidip gelen biriyim. Çok nadir, haftada bir dışarı çıkarım. O da gece gezmesi değil, gündüz bir şeyler içmek için olur.

n Hayatta asla neyi yapmazsınız?

- Başkası için asla ailemi ikinci plana atmam, onlardan vazgeçmem.

n Modayı takip ediyor musunuz?

- Moda bana yakışandır. Pahalı giyinmem, lüzumsuz yere para harcamayı sevmiyorum. Çünkü para kolay kazanılmıyor.

Kaynak : Hürriyet gazetesi / kelebek

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:01 am

MARIE CLEAR 2006-EYLUL

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:02 am

6 Ekim 2006 Cuma Hürriyet Kelebek

RÖPORTAJLAR 2259710nb5

O pişmanlık bana yeter
Gözde YILMAZ

Şöhreti "Aşk Oyunu" dizisi ile yakalayan Yasemin Ergene, bir erkek dergisine verdiği pozlardan büyük pişmanlık duyduğunu ve artık daha dikkatli adım attığını söyledi: "Benim cüretkar bir karakteri canlandırmayacağımı, bazı kurallarım olduğunu herkes bilsin. Geçmişte verdiğim pozlardan büyük pişmanlık duydum. Bir daha pişman olmak istemiyorum."

Şöhreti "Aşk Oyunu" dizisiyle yakalayan Yasemin Ergene, şu sıralar yeni projeler peşinde... Keremcem’in diziden ayrılmasından sonra eski popülerliğini kaybeden "Aşk Oyunu"nun yayından kaldırılması üzerine gelen teklifleri incelemeye başlayan genç oyuncu, "Eskiden verdiğim pozlardan çok pişmanım. Artık pişman olacağım hiçbir işe imza atmam" diyor.

nce reklam çekimleri, daha sonra da "Çocuğun Var Derdin Var" isimli projede yer aldınız ama biz sizi "Aşk Oyunu" ile tanıdık...

- Bu dizi benim bir yerlere gelmem için başlangıç oldu. İnsanın hayatında dönüm noktaları olur ya, bu da böyle bir süreçti. Bana oyunculuğun zor bir meslek olduğunu öğretti. Emek isteyen ve sevmeden yapılamayacak bir iş...

n Oyunculuğun zor, ama "Aşk Oyunu"nda canlandırdığınız karakterin de bir o kadar kolay olduğunu söylüyorsunuz. Nasıl oluyor bu?

- Evet... Çünkü Ekin, bana yakın bir karakter. Eğer ben neşeli, kıpır kıpır biri olsaydım, zorlanabilirdim. Oysa Ekin gibi içine kapanık biriyim.

n Oyunculuk yapıyorsunuz ve "İçime kapanığım" diyorsunuz. Bu bir çelişki değil mi?

- Aslında tam olarak öyle de denilmez. Benim insanlara yakın olabilmem için zaman geçirmem lazım. Arkadaşlarım beni ilk gördüklerinde, "Ne kadar suratsız, biz bununla anlaşamayız" diyorlarmış. Daha sonra da sadece dış görünüşümle alakalı bir durum olduğunu anlıyorlar.

n "Aşk Oyunu" bitti. Değerlendirdiğiniz yeni projeler var mı?

- Evet. Olabildiğince seçici davranıyorm. Çünkü insanlar beni sevdi. Yeni başlayacağım proje iki bölüm sonra yayından kalkabilir. Bunun için projeleri Gaye Sökmen’le birlikte değerlendiriyoruz. Anlayacağınız ince eleyip sık dokuyoruz.

n İzleyiciyi şaşırtmak adına sivri, daha sert karakterler canlandırmak ister misiniz?

- Hayır, açıkçası bunu tercih etmiyorum.

n Oyunculuk sanatında iddialı mısınız?

- Öncelikle şunu söyleyeyim, ben oyuncu değilim. Sadece bu işi yapmak istiyorum ve daha yolun başındayım. Ama tabii ki mesleğim olarak görüyorum; zaten sevmeyen bu işi yapamaz.

n Yeni projelerinizde de kendi sesinizi kullanmayacak mısınız?

- Eskiden çok hızlı konuşuyordum. Şimdi ilk geldiğim zamanlara göre yavaşım ama hálá yeterli değil. Kısık sesle oynadığımız için sesimi duymuyorum. Seslendirme yaparken de bu benim oyunculuğumu düşürüyor.

n Oyunculuğunuzu geliştirmek için neler yapıyorsunuz?

- Setlerde tecrübe ediniyorum. Film izliyorum, farklı karakterdeki insanların oyunlarını defalarca izliyorum. Okula gidersin, hocaların anlatır ama sette her oyuncu senin hocan gibi! Bu da bizim için avantaj.

Benim kurallarım var

n Kendinizi izlerken çok özeleştiri yapar mısınız?

- Hatalarım oluyor ve tabii ki eleştiriyorum, düzeltmeye çalışıyorum. Eski projelerimi izlediğim zaman da çok hata buluyorum. Eminim bu oyunumu beş yıl sonra izlesem ’olmuş’ dediğim yerlerin bile eksik olduğunu anlayacağım.

n ’Türkan Şoray kuralları’nın sizin için de geçerli olduğunu söylemiştiniz. Bu konuda kararlı mısınız hálá?

- Kesinlikle... Cüretkar bir karakteri oynamayacağımı herkes bilsin. İleride pişman olmamak için böyle bir şey yapmak istemiyorum. Ailemin sıkıntı çekmesini istemem.

n Peki, eskiden verdiğiniz çıplak fotoğraflarınız için aynı şeyi söylüyor musunuz?

- Zaten onların çok büyük etkisi var bu kararı almamda! O pozlardan çok büyük pişmanlık duydum.

http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/5204471.asp?gid=90

Not:dizifilmden alıntıdır

**06.10.2006 - Hürriyet Kelebek**

06.10.2006 - Hürriyet Kelebek

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:03 am

13 Ocak 2006 - Radikal
Biz birbirimize çok yakışıyoruz
Erçin Dağ'ın ‘Aşk Oyunu’ dizisinin iki kahramanı Keremcem ve Yasemin Ergene ile röportajı...

Genç yetenekler Keremcem ve Yasemin Ergene, sevilen dizi Aşk Oyunu’nda ‘ayrı dünyalar’ın insanı iki aşığı canlandırıyor. Eski filmlerin tadını yaşatan dizinin başrol oyuncuları, gördükleri ilgiden çok memnun.

Proje elinize geldiği zaman bu başarıyı tahmin ediyor muydunuz?

Yasemin Ergene: Yazlık bir projeydi ve yeni sezonda devam edeceğini hiç tahmin etmiyorduk. Dizinin başarısını senaryonun ve ekibin iyi olmasına bağlıyorum.

Keremcem: Böyle bir başarıyı yakalayacağımızı ben de düşünmüyordum. Diziyi yapan ve çekenler bir yaz dizisi olarak başlamıştı. İzleyici kitlesi giderek genişledi. Fakat eylül ve ekim ayında korktuk. Çünkü geçen seneden devam eden diziler başladı. ‘Acaba izleyenler bizi bırakır mı?’ dedik. Sağ olsun bırakmadılar.

Sarp, aşkı uğruna sürekli bir mücadele içerisinde. Peki siz ne kadar mücadeleci bir insansınız?

K: Hayatımda inatçı ve hırslı bir insan olmadım. Tek inat ettiğim konu müzik. O inadım da yaptığım müziği insanlara duyurmak anlamında. Bu kadar mücadele ediyorken bir müziğim ve bir de aşkım vardır. Başka bir şey yoktur. Kesinlikle de sert bir adam değilimdir. Karşı taraf beni salladığı zaman da bırakıp giderim.

Dışarıya çıktığınız zaman nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?

YE: Ekin karakterini çok sevdiler. Başroller her zaman için sevilen karakter oluyor. Yalnız Alp’e çok fazla çektirdiğim için biraz üstüme geliyorlar. Ben Ekin gibi kafama koyduğumu yaparım. Ve olabildiğince doğru kararlar vermeye çalışırım.

K: Hep böyle kalmam konusunda güzel eleştiriler alıyorum. Demek ki sizi o şekilde seviyorlar. Kendimi değiştirerek bir yerlere varmak değil de böyle kalarak varmanın mümkün olabileceğini hissettiriyorlar.

Dizide iki erkek arasında kalan bir kişi olarak günlük hayatınızda hiç iki aşk arasında kaldınız mı?

YE: Yok olmadı. Ben birine aşık olduğum zaman öyle devam eder.

Bu başarının ardından durup düşündüğünüz oluyor mu. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

YE: Mutluyum. İş güzel devam ediyor. Yoruluyoruz ama karşılığını da insanların sevgisiyle alıyoruz.

K: Müzikte de başarım oldu. Müzik sayesinde oyunculuk başladı. İkisini de severek yapıyorum. Kendimi kişisel anlamda başarılı bir insan olarak görüyorum.

Dizideki aşkınızın set dışına taştığı söyleniyor. Yoksa, ‘Aşk Oyunu’ gerçek mi oldu?

YE: Hayır, Aşk Oyunu haziran ayında başladı ve halen bir oyun. Keremcem sevdiğim bir arkadaşım. Ekin ve Sarp’i birbirine yakıştırıyorlar ama Keremcem ile Yasemin’i zannetmiyorum.

K: Bunu çok defa söyledik. Zaten böyle göstermek istemeleri de bana çok abes gelmiyor. Çünkü iki aşığı canlandırıyoruz. Elbette ki böyle yakıştırmaları olacaktır.

Peki siz kendinizi birbirinize yakıştırıyor musunuz?

YE: Biz de dışardan baktığımız zaman yakıştığımızı farkediyoruz. Ama öyle bir aşk yok. Birbirimize o gözle bakmıyoruz.

AŞK HERKESİN GÖZÜNÜ KÖR EDER

Dizide zengin ve fakir aşkı işleniyor. Sizce günümüzde böyle aşklar var mı?

Keremcem: Aşk, para dinlemiyor. Tabii ki vardır. Bizim bilmediğim kimbilir ne aşklar yaşanıyordur. Niye olmasın ki... Zengini ve fakiriyle beraber yaşayan bir toplumuz. Gönül bu, bir yere konduğu zaman gözü kör ediyor. Günümüzde böyle aşklar olmasaydı insanlar bu kadar etkilenmezdi.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:03 am

6 ocak 2007- milliyet tv eki

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:03 am

Diziler.com
Ocak 11, 2007,

Yasemin Ergene Röportajı

Diziler.com : Son oynadığınız iki dizide de iki saygın mesleği oynuyorsunuz, gerçek hayatta hangisini olmak isterdiniz?

Yasemin Ergene : Küçüklüğümden bu yana oyuncu olmayı hep istedim. Ama başka meslek seçme durumunda kalsaydım tabii ki avukatlığı seçerdim.

Diziler.com : Diziler, reklamlar derken özel hayatınıza zamanınız kalmıyor, en çok neyi özlüyorsunuz?

Yasemin Ergene : Tekirdağ’ı çok özlüyorum, ayrıca ordayken bir çok sporu yapardım; örneğin kayardım. Fakat şimdi dinlenmeye bile vakit bulamıyorum.

Diziler.com : Peki, İstanbul sizce nasıl bir şehir?

Yasemin Ergene : İlk başta gelirken çok korkmuştum. Kimseyi tanımıyorum, çok büyük bir şehir, ne yaparım diye... Ama annem sağ olsun hep bana destek oldu, “korkma şöyle olacak, böyle olacak” gibi telkinler verdi, rahatlattı. Gerçekten de dedikleri çıktı, şu anda alıştım.

Kutsi Röportajı

Diziler.com : Siz bir ses sanatçısısınız, böyle bir rol teklif edildiğinde şaşırdınız mı?

Kutsi : Elbette şaşırdım, sonuçta hiç sahne deneyimim yoktu.

Diziler.com : Kabul etmenizdeki etken ne oldu?

Kutsi : Öncelikli olarak böyle saygın bir mesleği oynayacağım için kabul ettim. Ayrıca doğru kararlar doğru zamanlarda verilir. Ben de doğru bir karar ve doğru bir zaman olduğunu düşünerek kabul ettim.

Diziler.com : Oyunculukta zorlandınız mı?

Kutsi : Zorlandım, fakat oyuncu koçumuz çok iyi… Ayrıca ekip arkadaşlarımız da iyiler. Yönetmenimiz harika! Hepsi bir araya gelince oyunculuk biraz kolaylaştı.

Diziler.com : Peki, bundan sonra müzik mi oyunculuk mu diye sorsak?

Kutsi : Tabii ki müzik olurdu. Ben bir müzisyenim ve bunun için de eğitim aldım. Ayrıca üçüncü bir albümümün hazırlığını da yapıyorum. 9 tane bestenin söz ve müziği bana ait bu albümde. Müziğe ara vermek ya da bırakmak gibi bir düşüncem yok.

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:04 am

Seventeen dergisi röportajı

Yasemin Ergene ile ilk kez Aşk Oyunu dizisi sırasında, sette tanışmıştım. Dizilerinin bu kadar tutulacağından habersiz, büyük bir hevesle Keremcem ile tekrar yapıyorlardı. Aradan 2 sene geçti ve bu kez yeni dizisi "Doktorlar"ın setinde bir araya geldik. Yasemin yine çok heyecanlı ama iş yoğunluğu yüzünden bir hayli de yorgundu. Anladığım kadarıyla aşktan da epeyce nasibini almış. Artık onu çok fazla sıkmayan, hesap sormayan birini istiyor. Ama şimdilik kalbi bomboş... Aklı fikri sadece yaptığı işte!

Son zamanların en iyi çıkış yapan oyuncularından birisin bize biraz kendini anlatırmısın?
22 ocak 1985 te hamburgda doğdum.üç yaşımdayken ailemle birlikte tekirdağa geldikilkokul ortaokul ve liseyi orada okudum.sonrada istanbul a gelip müjdat gezen sanat merkezinde tiyatro eğitimi aldım.2000 yılında elite model look yarışmasına katıldım.ve gaye sökmen ajansla anlaştım.önce reklam filmlerinde oynadım.ardında diziler başladı.koçum benim çocuğun var derdin var aşk oyunu ve şimdi de doktorların çekimlerine başladık.bakalım nasıl olacak?

oyunculuk eğitimi almaya nasıl karar verdin?
çocukken reklamları izler sonrada onları taklit etmeye çalışırdım.tüm ev halkı benim taklitlerimi izlerdi.bu süreç içinde bir mesleğim olacaksa bunun oyunculuk olması gerektiğini anladım.

hedeflerin neler?
daha çok şey öğrenmek ve kendimi bir sinema filminde görmek istiyorum.

mesela nasıl bir film olmasını isterdin?
beni fazla zorlamaması iyi olurdu.bir köyde geçmesini isterdim.yazın teklif geldi ama tembelliğimden dolayı gitmedim.tatilde zoruma gitti.

sinema filminde kiminle birlikte oynamak isterdin?
sinema için özel bir isim aklıma gelmiyor ama meltem cumbula bayılıyorum.ekrana çok yakışıyor ve herşeyiyle kusursuz biri.

oyunculukta dönüm noktan nedir?
ilk önce molped reklamı ardından aşk oyunu.başlarda sokakta tanınmazdım.sonra insanlar ekin demeye başladı.şimdi de yasemin diye üstüme atlıyorlar.dizinin bu kadar tutacağını beklemiyorduk.

aşk oyunundaki ekin çok inatçı biriydi.peki ya yasemin nasıl?
inatçılığım vardır.ama ekin kadar değil.benzer yönlerimde var benzemeyen yönlerimde.zaten kendimle bağdaşabilen beni çok zorlamayacak roller seçmeye çalışıyorum.doktorlar dizisindeli elada ekin ve yaseminden bir şeyler alıyor.

peki o zaman bize biraz eladan bahsedebilir misin?
hastanede çalışan 6 asistanı oynuyoruz ela sözünü esirgemeyen ama gözlerinin içi parlayan bir kız.babası da bir beyin cerrahı olduğu için torpilli gözüyle bakılıyor.

aşkın hayatındaki yeri nedir?
küçükken her zaman ilk aşkın unutulmayacağını sanırdım.o benim için çok önemliydi.ana okulundayken başlamıştı.orta 2 ye kadar devam etmişti.ama unuttum.ilk aşk gibi büyük aşklar rahatlıkla yaşanıyor.ben de yaşadım.şu aralar kalbim bomboş.çok yoruldum ve değiştim.işimde çok yorucu olduğu için beni anlıycak birini istiyorum.artık ilişkilerimde hesap vermek ve yorulmak istemiyorum.eskiden hayatımda biri olsun beni hep arasın isterdim.şimdi ise beni fazla sıkmayan istediğim zaman görüşebileceğim bir sevgili istiyorum.vıcık vıcık bir ilişkiye hazır değğilim.bu camiadan biriyle birlikte olmak daha kolay olur gibi geliyor.

bence içinde bulunduğunuz camiada ilişkiler daha sahte gözüküyor.
eh bir dizi başlıyor.iki insan birbirine yakıştırılıyor.zamanla birbirimize aşık oluyoruz.ama yeni bir dizi başlıyor ve yeni bir sevgili.oyuncu olmasa bile içinde bulunduğumuz ortamı daha iyi bilsin isterim.

sen aşkı nasıl yaşıyorsun?
çok içimde yaşarım aşkımı.belli etmemeye çalışırım.karşı taraf senin güçlü olduğunu ne kadar görürse senin üzülme ihtimalinde o kadar artıyor.sorunlarımı sevgilime anlatıp onu sıkmam ama kendi içime attığım için de ben sıkılırım.galiba ben aşkın fazlasının zarar olduğunu düşünüyorum.

aşık olduğunda ne gibi değişimler oluyor?
ilk önce bana mutluluk veriyor ardından acı...

aşk oyunu ilk başladığında keremcem ile aşk dedikoduların çıktı.şimdi dizi bitti dedikodularda...onunla aran nasıl?
ben çok zor arkadaş edinirim.seçici davranırım.o kişiye güvenmem gerekir.hemen kendimi karşıdaki insandan korumaya başlarım.onunla ilk kez sette tanışmıştık.çok suratsız ve sevimsiz davrandım ona..sonra ise en yakın arkadaşlarımdan biri oldu.bir sürü ortak yanımız var.çok iyi anlaşıyoruz.

dizi biraz da onun ayrılmasıyla sona erdi.ona kırılmadın mı?
başta biraz kırıldım.ama sonra onuda anladım.şimdi aramız yine çok iyi

RÖPORTAJLAR 128D6D4924C788816ABF1A45c-1

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:04 am

SEVENTEEN ŞUBAT

01.02.2007 VATAN GAZETESİ

01.02.2007 VATAN GAZETESİ

Konu: Geri: RÖPORTAJLAR Çarş. Mayıs 14, 2008 11:05 am

‘Hastanede ilişkiler karışacak partnerler yer değiştirecek’

‘Doktorlar’ın yıldızı Yasemin Ergene, diziyle ilgili özel ipuçları verdi: “Ela, bölüm şefi Levent’le bir aşk yaşıyor. Fakat geçen bölüm yakalandı. ‘Şefi torpil mi yapıyor?’ söylentileri çıkmasın diye aşkını bile gözardı edebilir Ela... Birkaç hafta sonra aşkları da bitebilir.Çünkü beklenmedik bir takım hadiseler olacak. İlerleyen bölümlerde ilişkiler çarpıştırılabilir. Hatta partnerler yer değiştirebilir...”

Dizide canlandırdığınız Ela’yı biraz anlatır mısınız?

Ela çok duygusal, işinde en üst noktaya gelmeye çalışan çok yetenekli ve azimli bir doktor. Güçlü bir kız. Babası aizheimer hastası ve ailesinden hayatta kalan tek kişi. Babasına aşık bir kız olduğu için onun mesleğini sürdürmeyi tercih ediyor ve onun kadar iyi bir cerrah
olabileceğini ispatlamaya çalışıyor.

Ela, Levent ile öpüşürken yakalandı. Şimdi ne olacak?

Ela, bölüm şefi Levent ile bir aşk yaşıyor. Fakat geçen bölüm yakalandı. ‘Şefi torpil mi yapıyor?’ söylentileri çıkmaması için aşkını bile gözardı edebilir.

Yoksa Ela ile Levent’in aşkı bitecek mi?

Birkaç hafta sonra Levent ile Ela’nın aşkları bitebilir. Çünkü beklenmedik bir takım hadiseler olacak.

Şu anda yaşanan aşklara kanmayın diyorsunuz o zaman...

Evet... İlerleyen bölümlerde ilişkiler çarpıştırılabilir. Partnerler yer değiştirebilir.

Dizi daha ilk bölümden beğeni topladı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Her şeyden önce karakterler çok doğru oturmuş ve senaryo çok iyi. Birbiriyle uyumlu çalışan, çok genç ama çok azimli bir ekip olmamız da önemli. Çünkü bu enerjiyi izleyiciye veriyorsunuz. Halk bence bizi ve dizide anlattıklarımızı kendine yakın gördü.

Bu dizide kullanılan terimlerin ve tedavi yöntemlerinin gerçeğiyle örtüştüğü doğru mu?

Geçen gün diziyi izledikten sonra oturdum ve şöyle bir düşündüm. Ne kadar çok şey öğrendiğimi fark ettim. MS hastalığı, muayene, parkinson nasıl tedavi edilir gibi birçok şey... Mesela parkinson’un ameliyatı olduğunu bilmiyordum, bu dizide öğrendim. Meğer beyinden bir tel geçirip bu hastalığa neden olan o siniri yakalıyorlarmış. Böylece titremeler kalkıyormuş. İzleyenleri de bilinçlendirdiğimizi düşünüyorum.

Bütün o tıbbi terimleri ezberlemek zorundasınız. Nasıl hazırlanıyorsunuz?

Ezber yapıyoruz ama çekim esnasında suflör arkadaşımız bize sufle veriyor. Ama tıbbi terimleri anlayıp doğru telaffuz edene kadar defalarca tekrarlamak gerekiyor. Senaryoyu elime ilk aldığım zaman baktım ve ‘Bu ne ya ben hiçbir şey anlamıyorum’ dedim. Sonra zamanla yavaş yavaş alışıyor insan. Yazılan tıbbi terimler, ameliyat aletlerinin isimleri her şey danışılarak yazılıyor.

O zaman siz bu diziyi çekmek için iki üç misli efor sarf ediyorsunuz. Bu da gece gündüz çalıyor olmanız anlamına gelir...

Evet aynen öyle. Hastane evimiz gibi oldu. Allah’tan çok rahat bir hastanede çalışıyoruz.

Dizinin daha 2’nci bölümünde asistanlar şefleriyle aşk yaşamaya başladı. Bu tür aşk sahneleri için erken değil miydi?

Er geç olacak bir şeydi. Erken olmadı aslında. Uğurlu gelebilir diye düşünüyorum. Ben, ‘Aşk Oyunu’nun da 2’nci bölümünde evlenmiştim. İzleyicinin diziye ne tepki verdiğini internetten takip ediyorum. Mesela ekşi sözlükte “Annemi doktorlardan soğutan bir dizi ya da hepsi aşk yaşıyor, kötü örnek oluyorlar doktorlara” diye yazılar okuyorum. Yaşanan aşklara çok büyük tepki veriyorlar. Bence bu çok doğal, her iş ortamında, her
meslek gurubunda rastlanabilecek bir şey. Aynı işyerinde tanışıp evlenen milyonlarca insan var. Bütün gününüzü iş yerinizde geçiriyorsanız bu çok daha doğal bir şey halini alıyor. Demek ki izliyorlar ki eleştiriyorlar. Ne derler meyve veren ağaç taşlanır.

Gerçek organlarla mı çekim yapıyorsunuz?

Tabii gerçek kalp, böbrek, ciğerle çalışıyoruz. Benim bir kalp ameliyatı sahnem vardı. Ameliyat sırasında kalbi tutarken tırnağım eldiveni yırtıyor ve kalbi deliyor. Benim için zor değil çok eğlenceli geçiyor bu sahneler.

Aileniz oyuncu olmanıza nasıl tepki veriyor. Rol aldığınız dizileri seyredip yorum yapıyorlar mı hiç?

İstanbul’da anneannemle yaşıyorum. Aslen Trakyalıyız biz. Babamla annem sürekli memlekete gidip geliyorlar. Ailem oyuncu olmamdan çok hoşnut. Benimle gurur duyuyorlar. Hatta babam ‘Doktorlar’ı hiç kaçırmıyor. Dizideki babamla olan sahnelerimi izlerken de gözleri doluyor ama belli etmemeye çalışıyor.

01.02.2007 VATAN GAZETESİ

(¯`·._.·YASEMİN ERGENE·._.·´¯)

Basından Haberler

RÖPORTAJLAR

RÖPORTAJLAR